Beni sorarsan eğer,
Ağlayan bir çocuğa bak...
Yanaklarından dökülen yağmur damlasındayım
Tarlalarda uzanan buğday filizlerine bak
Buğday tanelerinin içindeyim
gitme…
uçurumların çakıl taşlarına
nükhet yumağı sevgini.. bırakma
yaralı serçenin sızısında
ağlar düşüncelerim..ah eder dokundukça..
nergis kokulu gönül bahçemi
uç… nazlı martım
İzmir semalarından
damlasın kanadına
sevdanın buseleri
vuslat şerbetleri
hasretinde bitsin hayalim..
saklı düşlerin beyaz kelebeği
fesleğen kokulu sözlerimi duyuyor musun?
sevdaya çağırıyor martıların sesleri..
salıncak kuran aşkın savruldukça
rüzgarım dokunacaktır saçlarına..
fırtınalı iklimlere sevdalanır yüreğim…
Bir gemi açılıyor ömrümün rüzgarına
Yüreğim ateşte..saplanmışın hasret mızrağına
Simsiyah yokuşlardan aşağı iner sensizliğim
Gitme kal der gibi dalgaların sesi
Bir gonca gülün rüyasında
Mevlana Celaleddin_i Rumi ne güzel ifade etmiş..ne kadar güzel benzetme yapmış..'Eşlerin birbirine benzemesi gerek, ayakkabı ve mest gibi' Aile ve eşler arasında uyumun, anlaşmanın ne denli önemli olduğunu bu güzel benzetmelerle dile getirmiş.
Ailede ikilemler yaşandığında ortaya anlaşmazlıklar çıkıyor, huzursuzluk ve geçimsizlik, ahengin olmamasından kaynaklanıyor. Ortak noktalarda anlaşmak, en azından amaca yönelik düşüncelerde ortak noktaya varmak bir aile için çok önemli. Ya bayan eşine uyacak.. ya da bey eşine uyacak..ama sonuçta bir bütünlükte anlaşmak önemli. Aile toplumun en küçük birimi,ama bir o kadar da büyük ve değerli niteliklere sahip bir birim, çünkü gelecek nesiller, aile nasıl yetiştirirse öyle idame olacaktır.Ailede uyum ve ahenk, her ferde söz ve savunma hakkı, saygı-sevgi ve hoşgörü değerlerinin işlenmesi gereklidir. Hepimiz evrenin birer parçasıyız ayrı yapıda,farklı duygu ve düşüncelerin odağında ve olumlu olumsuz mizaçları taşıyoruz. Ailede gördüğümüz, yaşadığımız ve tanık olduğumuz birçok davranışları, sözleri, yapısal özellikleri bilgisayar gibi beynimize yerleştiriyoruz, zamanı gelince o düşünceleri beynimizden günlük yaşantımıza aktarıyoruz.Kültür anlayışı çerçevesinde her insanın davranış ve düşünce hareketi bir gökkuşağını andırır,biri beyaz diye düşünürken diğeri siyah olarak algılar, renklerin cümbüşü gibidir düşüncelerin uygulanışı ve harekete dönüşmesi. Doğru olanı bulmak, anlayabilmek ve anlatabilmek gerçek duyguları gün ışığına çıkarır.
Ailede fertlere verilen değer temel taşların oluşmasını sağlar. İyilik ve doğruluk yönünde yapılan sözcük ve davranışların tümü aile bireylerinin özüne işler ve olaylar karşısında bu ölçüt harekete geçerek kullanıma sunulur.Ne verirsen onu alırsın, insan zihni her türlü algıya açık olmakla beraber kaydedicidir.Zihnindeki belirsizlikleri yok ederek öğrendiği doğru davranışları uygulayan her fert ileriye attığı adımın başarısını zamanla fark edecektir.Uyum ve ahenk, fert,aile ve toplum üçgeninde gerçek anlamda oluştuğunda gelecek nesiller daha azimli ve istikrarlı olacaktır
bir mum ve kırmızı karanfil..
sabah ve gecenin sesi
yarının adı yok…bugün gel
söndü ışıldayan günün gözleri
yüreği sızlatan bakışların izleri
özlem çiçeklerinden taç yaptım sensizliğe..
sise bürünürken sevda bulutları..
sessiz kelimelerim kilitlenir kaleme
mercan yüreğimde başlar inceden bir sızı…
bizim buralara her zaman kar yağmaz birtanem
sonsuzluğa giden mavi yolda
hayat merdiveninde hayalindeyim
her basamak bir umut isyan yolculuğuma
ışığı görmek için bir adım.. bir adım daha..
hasreti kucaklar.. bilinmeyen yarınlarım..
sen yoksan bunlar neye yarar?
• Memleketimi ve Yurdumun insanlarını, gelenek ve göreneklerimizi seviyorum, hemde çok.Sosyo-ekonomik hayatımızda ve demokrasimizde elbette sıkıntılar ve olumsuzluklar mevcuttur.Ancak hayatımızın içinde bazen önemsemediğimiz ufak mutluluk kareleri vardır.Yurdumun insanı: Çerez alırken "size çay veya kahve ikram edelim" der.Sokaklarımızda hayır için lokmalar dökülür, dağıtılır.Kış mevsiminde Belediye okul önlerinde bedava çorba dağıtır.Meyve alırken esnafımız "tatmadan almayın" der.İnsanlarımız kentkartı olmayana kendi kartını makineden geçirip üstelik çoğu zaman parasını bile almaz.İzmir-Karşıyaka çarşısında her zaman müzik vardır, gençlerimiz ya akordiyon ya da gitar çalıp şarkı söylerler, para verseniz de vermeseniz de onlar müziğin ritmi bitince efendice giderler.Midyeciye gidersiniz ön atıştırmalık size ikram eder, beğenirseniz alırsınız beğenmezseniz almazsınız.Köylerimize gidersiniz, sizi nasıl ağırlayacaklarının tatlı telaşında olurlar.Aşureler, helvalar yapılır konu komşuya verilir.Tarhanamızdan bulgurumuza, keşkekimizden baklavamıza kadar her yöremizin ayrı nitelikleri öyle güzeldir ki..! Bu güzellikleri sıralamaya kalksam buraya sığmaz.Her ne kadar şehirleşip teknolojinin robotlaşma sistemine ayak uydursak da bu güzellikleri yaşamak yine de mümkün.Yeter ki inancımızı, örf ve adetlerimizi unutmayalım, kültürel değerlerimizi yıpratmayalım, birlik ve beraberliğimizi her zaman sürdürelim.Bunlar belki ufacık mutluluk parçaları ama bu parçalar bütünleştikçe mutluluğun boyutu artar. Bizim insanlarımız mütevazidir yürekleri sevgi doludur.Olaylara mizahi yaklaşımı, mücadele gücü, haksızlıklara tahammül edemeyişi ve birçok nitelikleri ile biz Türk milleti olarak hiçbir milletin sahip olamadığı değerlere sahibiz ve gönüllerimiz güzelliklere sevdalıdır.Kim ne derse desin, eğrisiyle doğrusuyla bir başkadır benim Memleketim...!
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra
Degerli şair, yüreğini döküyor dizelerine...Sevgisi farklı, şiirleri bambaşka bir şair...Okumanızı tavsiye ederim...
Şairi yeni keşfettim. Şiirlerinin bir çoğunda kendime dair izler buluyorum. Siz de okuyun...