Sessiz,soluksuz,hayatsız aşk
Sensiz ama her güne seninle uyanan
Sonuçsuz olsada her şeye senden sebeb bulan
Hırslı ama savaşmadan kaybeden bir aşk
Yaratılışsız,anlamsız,farksız aşk
Kendi ellerimle yazıyorum intiharımı
Seni severken yaşıyorum ölümün hazzını
Tam yakaladım derken görüyorum benden kaçışını
Öldürüyorum aklımdaki her bakışını
Canlı bir cenaze gibi arıyorum sokak sokak seni
Bir sonbahar sabahı çıkarken evimden
Gidecek bir yol bulamayacağım
O sırada dostlarım tutacak elimi
Yaprak gibi düşen bedenimi ayağa kaldıracak
Sarı yüzümden akan göz yaşlarımı silecekler
Yapma diyecekler bana yapma
Dışarı atılacak çöpü
Daha dolmadı diye bekleten bendim
Öyleyse sonradan taşanda sendin
Bir türlü sıkıştıramadım işte poşetin içine bir şeyleri
Sahi dolduğunu da fark edemeyen bendim değil mi?
Eğer insansan, kanıtlayıver;
Ne bileyim,simit satan adama gülümse,
Yavru kedileri sev,
Gözlerini,
Daha sonra tutamadığın sözlerini,
En kısa durgunluğun peşinden
Gözlerini ve sözlerini...
Ortalığa bırakmadan,
Ortada bırakmadan,
Yokluğuna alışmak istemezdim
Beni buna mecbur bırakışına kırgınım
Seni daha çok tanımak isterdim
Kendini farklı tanıtmana kızgınım
Sevginin iyileştireceğine inanmak isterdim
Beni içinde öldürmene üzgünüm
Dağılmış sağım solum
Atlatılmamış travmalardan
Ağlayamamış gözlerden
Birikmişim parça parça
Yalana sarma, ben tokum
Kafamdaki tuzakları bilseydiniz
Böyle güzel bakmazdınız bana
O tuzaklarda nefes alıyorum ben
Âb-ı hayât çeşmesinde suyumu yudumlarken
Şimdi çölde faili meçhul bir vaveylâyım.
Gündüzümün ışıkları bombalanmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!