Sevmek istiyorsan bir çiçeği sev!
Sana daha çok sevgi verebilir.
Yıldızları sev fakat koparma,
Ki onlar da gökyüzüne aittir!
Bana ait hiçbir şey yok aslında!
Böyle nereye kadar gidecek dedi:
Nereye gideceğini kim bilebilir,
Hak edilmiş bir kaderdi!
Ah o gözler, yok mu o gözler!
Herkesin içinde yakalandığı,
Hayat kitaplarla güzel,
Yaşamak ölümlü keder,
Acılar sıraya girmiş,
Biri başlar biri biter!
Sen, gönlümün yabancısı,
Nice canlar göçer, bu hanelerden
Haneler içinde viranelerden
Nice ruhlar uçar, nice bulutlar
Dönüp dolaştığım yerlerde yoklar!
Bahtsız gözlerim bana düşman oldunuz!
Gördüklerinize de pişman oldunuz..!
Kayıp gitti yeryüzü ayaklarım altından
Yüzdürdüm gemileri gemilerse kağıttan
Su derin, hava serin, seni bana andıran
Sen olmadıktan sonra neye yarar hatıran!
Siyah gece örtüsü içinde parıldayan
Bugün unuttuysam seni
yarın hatırlamak içindir
iyi mi hatırlarım
kötü mü
bilmem
bir kurşun deler mi
Belki kırk yaşındayım
Zaman geçti hay aksi
Belki uykulardayım
Donuk günlerin aksi!
Nasıl da yaş almışım
Kalan son yapraklar da dökülünce
Sanma sen hep solgun kalacaksın!
Bembeyaz örtüsü altında bahar..
Ah, o çiçekler her zaman açar!
Yağmur karıştığında toprağa
Gökyüzü çabuk unuttu güneşini
Yüzdürdükçe yüzdürdü
Kağıttan gemisini...
Yol aldıkça yorgun sulara doğru
Kaptan, bu dümen geri dönmüyor mu?
Ufuklara doğru daldı gözleri
Şiirlerde ki benzetmeleri çok sevdim. Serbest şiirlerdeki kendinize özgü yorumunuzu ayrıca beğendim başarılar.
Kaleminize sağlık. Şekil anlayışı gütmediğiniz şiirler şahsıma daha çok hitap etti.