Gücenme canım ama
Canlarla beraber fotoğraflar da soluyor aslında
O gülümseme ebedden silindiğinde
Fotoğraflar acıtıyor ve hayli kanatıyor
Bilge bir görünüme bürünüyor
Gülerken bir yandan da bağırıyor
iki notanın arasına sıkışmış nefes gibi
Kısık ve hızlıca
Süzülüyorum dudak arasından,
Bir sonraki nefesten ayrılmanın verdiği keder ve buruklukla
Göğe doğru olacaktı hani, neden bu çakılış?
Ya acısız olacak demeler?
Ben aslında bir harabeden
Aldım ve verdim sana neşe
Oysa sen sana verilenler hep el değmemiş sanırsın
Bir şeyler bir şeylere değmeyince güzel olur mu hiç?
Yürek sana eğilimliyse neden, temizliğinden, paklığından mı?
Çarpışıklığından elbet dolaşıklığından, kusurundan, deliliğinden
Baharım, bağrım, yorgun düşüm
Bak baharın sonu geldi ve düştüm
Harikulade ahvalli güz bıraktım geride
Naralar sayıp döktüm yollara
Yollar çıkmaz, gök tıknaz, hayır, izler nerede?
Kayıp eşya bürosunda kaldı gerisingeri kafalı titrek yürek
Yoksunluk...
Çokça yoksunluk
Ruhtan çıkan kavis, yanık duygu kokusu
Bedene zeval verir olmuş
Günbegün değil, yavaş yavaş hiç değil
Cereyanlı zamanın kestirilemez yüzü mü bu?
Oysa
Oysa ben
Yarım kalmış satırları
Yanmayan,
Hiç yanmayan sokak lambasının içini
Kırışık siluetler kara gölgemi seyre dalmış
Yalnızlık kokuyor bütün aynalar
Sokakların tümü bana, kokuşmuş benliğime çıkıyor
Kendi kendimin içine, derinine gömülüyorum
Başıbozuk naralarıma yanıt arayarak
Yavaş yavaş, belli belirsiz kimsesizlikle ölüyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!