Sevdiğim kadınım doğmuş bugün
Sevdam olsun nazar boncuğun
Sımsıkı sarılarak hayata
Sen bende kadınım,çocuğum.
Hediyem olsun hayatım sana
İstanbulu seyrediyorum
Çok sesli senfoni orkestrası
Kanatlarında keman sesi
Çığlık çığlığa martılar,karabataklar.
İstanbulu seyrediyorum
Hikayem
Esnaf bir baba ve ev hanımı bir annenin ilk oğlu idi Yüksel,daha yedi yaşında idi.İlk okula başlıyacak olmanın heyecanı vardı o minik yüreğinde.Sevgi dolu,neşeli,kıpır kıpır,zeki'ydi.Orta halli bir ailenin oğluydu sonuçta,o yaşta bunun bilinci ve birazda babasının esnaf yapısının yansıması ile kendi başına para kazanmanın hesaplarını yapıyordu o yaşlarda.Neler yapmadıki? evlerinin bahçesinde bulunan erik ve dut ağaçlarının meyvalarını toplayıp paketliyerek satması,sıcak yaz günlerinde,otuz iki dişini trampet çaldırır abiii diyerek buz gibi su satması.Ve o ilk,üzerinde bir zenci ve onun kulaklarında kocaman küpeleri olan sakızı sattığı o ilk günü unutamıyordu Yüksel.O gün babasına gidip,
.........Baba bak ben bu sene okula başlıyacağım para kazanmak istiyorum.
Babası...Eeeee
.........Bana Yusuf abiden bir kutu sakız al onu satıp para kazanayım kazancımı alıp verdiğin sermayeyi geri vereyim
Gerçeklerimden belki kaçmak içmelerim
Hayatı seviyorum ama namkör dediklerim
Sevmeyi seven koskoca yüreğimi
Sen mahvettin hayat bu dediklerim
Uçarken bir kuş nasıl bölerse ikiye geceyi
İşte öyle bir sevinç yalımı geçiyor içimden.
Aydınlatıyor karanlığı,ışıltısı sevgimin
Seni düşündükçe ışıldıyor güneşim adeta.
Senin için aldım karanlıkların en koyusunu
Ağlamak istiyorum bağzen hıçkırıklarla
Sonra durup gülmek kahkahalarla
Olanlar olurken bana
Kimse farkında olmuyor ne ala.
Hüzünle karışık sevinç yalımı bende
Aşkın ateşi öylesine sardıki beni
Yakıyor yüreğimi deli gibi
Özlemin büyütüyor kıskançlığımı
Görmediğim gün ölüyorum sanki
Bitecek bir gün hasretim sana
İçiyordum sarhoş dediler
Seviyordum aşık dediler
Nice sevdalar gördü gönlüm
Şimdi bana deli dediler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!