Aşkına kin bulaşmış sararmış dantellerin.
Seviyorum diye söyleyen dillerin var/mış.
Kalbin eski hesapların peşinde! Yeşermez bahçelerin.
Aşkına kin bulaşmış kokmaz olmuş lavantaların.
Biz bitmeyiz...
Biz bitmeyiz...!
Ezelden geliriz... Yolculuk ebede.
Hayal denizinin umutsuz yolcusu çekmeye devam et kürekleri
Menzili olmayan bu yolculukta ara muhabbetini
Hayat sana gülmedi ahlardır titretir yüreğini
Gece iki hece
Soğuk karanlık ve düşünce
Sermayesi olur insanın
Kendinden vazgeçince
Gece iki hece
İnce belli olurmuş demli çayın bardağı
Ahşabın küfü kömürün közü
Hasret kokarmış
İnsan
Topraklar da yozlaşmış insanlar gibi
Kalpler kırık ve çorak
Ruhlar ölü ve savruk...
KAPILAR
I
Kapılar vardır ardına kadar açılan
Mavi gökyüzü kuş sesleri
Seyyah-ı Tebriz’i Şems: düşerken yollara bir duâyla
Yâ Rabb! Yok mu? Sevdiğin bir kul gösteresin bu günahkâra
Menzil belli değil: gezerken o diyardan, bu diyara
Nihayeti bu ya… nasip Şems varır Konya’ya.
Su hakikatin remzidir.!
Nehirler dolusu hakikatlere dalmak
Kah üstünde yürümek ummanların
Berrak dalgalı bir aynadan kendini seyretmek
Nur olana meyletmek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!