ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
SELAY....
İnsanca,içten,mavice,
Sıcacık,ılık,serin,kadınca yani!
Hatırlar mısın,Konak Pierre'de North Shield'te,
Güneşin batışını izlerken,omuzuma yaslanmıştın,
Eller kenetli,saçlarının kokusu heryerimde!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
SELAY....
İnsanca,içten,mavice,
Sıcacık,ılık,serin,kadınca yani!
Hatırlar mısın,Konak Pierre'de North Shield'te,
Güneşin batışını izlerken,omuzuma yaslanmıştın,
Eller kenetli,saçlarının kokusu heryerimde!
Sen güneşte,ben gözlerindeydim,
Güneşim,gözlerinde kayboldu!
Güneşe doyurduk,saçlarımızı,aşkı,umudu...
Kızıl,mavi,siyah bir elbise düşlemiştin!
Günbatımı renginde,
Aldın mı bilmiyorum!
İlk kez sigara almayı unuttuk!
Bilirsin sigarayı aşk kadar özlediğimi
Beraber içtik telaşları duman duman!
Umarsızca arşınladık mavi şehri...
Kaybolduk sarhoş Kordon'larda!
Heyecanla öpüştük kuytularda,
En mahrem en gizli yerlerinle,
Buluşma arzumu tetikledi daralan zaman!
Yaşamı,aşkı sımsıkı yakaladık!
Zamanı durduramadık ne yazık ki,
Her saniye biraz daha azalttı bizi!
48 saatlik bir ömür bir aşk!
Ne kadar da yemek yedik,
Kaç çay içtim saymadım ki!
Kahve falı yine kaldı,
Oysa öpücüğü peşin almıştım!
Erkek sözü! Yine kahve içeceğiz denizin gözlerinde,
Yine unutacağız kahve falını!
Yine mavi,çocuk ve 'Aşk' olacağız!
Bekleyenlerimiz üzülse de!
Sitemlere inat yine geç kalacağız,
Öpüşmek için bahaneler,kuytular arayacağız!
İnan hiç bir 'Yasak Aşk' bu kadar pembe olmamıştı!
Yasak,platonik,pembe hazlarda buluşacağız yine
Yine güneş doyuracak saçlarımızı!
Gönül Kahvesi'nde oturacağız yine,
Duvarlarda yeni isimler,tarihler,lise kokan dizelerimiz!
Telefonlarımızı kapatacağız yine,
Nereye gidelimler,ne içelimler heyecanlarımıza yenik!
Bakışmaktan yorgun düşecek dudaklarımız,
Yine titrek dudaklar öpüşme öncesi gibi,
Yine saklanacağız,bir tanıdık görür diye,
Yasak haz saatleri kadehlerimizde...
Aynı anda konuşmaya başlıyoruz,farkında mısın?
Öyküler sığdırıyoruz yemek aralarına,
Hüzün dolu,gülümseyiş dolu öyküler...
Ama hepsi de aşka dair!
Susmamak için beyaz yalanlar söyleyeceğiz belki de,
'Susmak' çıplak kalmaktır gözlerinde!
Hemencecik çözersin beni!
Sevmek,anlamaktır demiştin,
Ne güzel duyguymuş korkmadan sevmek!
Tek can olmak,saklanmadan!
Kibarlaşmadan yemek yemek bakışlarında!
Ayakkabımdan,lekeli gömleğimden,sakalımdan,
Hiç utanmadan sana sarılmak!
Binlerce kilometre uzaktık oysa!
Yol yorgunluğum,uykum sıcaklığında eridi,
Hiç bu kadar yaşam ve huzur dolmamıştı gözlerim!
Fayton sefasında ellerim saçlarınla tanıştı,
Sen balıkçı barınağına ben de sana sığınmıştım...
Çocuk gözlerine şeker almıştım,yedin mi yoksa,
Çocuğum,arkadaşım,sevgilimdin!
Ve tanrıya dua ettim,
'Sel' zamanı 'ay' ışığında alsın canımı...
'Garajdayım param kalmadı hemen gel'
Beyaz bir yalandı!
Yoksa nasıl görürdüm ellerini,
Nasıl koklardım yüzünü,saçlarını son kez!
Ve otobüs camında dudakların hala taze,
Herşey 'şimdi' tadında...
İzmir-2005
Müthiş bir şiir.Okumaya öyle bir dalmışım ki hocam,bitince en sevdiğim hikayenin elimden alındığını hissettim sanki.Harika şiirin yürekli şairini kutluyorum.Saygılarımla efendim.
Evet.AŞK bazan yasakta olsa gelir..Aşk hesapsızdır..Olurdu olmazdı dinlemez..Kuralı kaidesi,zamanı.zemini yoktur..Olsaydı zaten AŞK olmazdı adı..Bunuda çok güzel anlatmışsınız mısralarınızda..Kutlarım...
'İlk kez sigara almayı unuttuk!
Bilirsin sigarayı aşk kadar özlediğimi'
Unuttuğumda yaşadığımı özetler cümleler için minnet sunarım... Tebrik ederim... Aynı sigaraya aşığız.
güzel bir yolculuktu ...tebrikler ömrü hayatımda eğer karşıma bir daha aşk çıkarsa konak pierde başalayacak sırf sizin şu gül dolu satırlarınız hatrına.....:)
yasak aşkı bile 'aşk' gibi anlatmışsın..
etkilendim..............
'Garajdayım param kalmadı hemen gel'
Beyaz bir yalandı!
Yoksa nasıl görürdüm ellerini,
Nasıl koklardım yüzünü,saçlarını son kez!
Ve otobüs camında dudakların hala taze,
Herşey 'şimdi' tadında...
param kalmadı.......çok çok harika be...saygılar
bunu da çok beğendim. beni şiir sever yapacaksın.
başarılar.
TEKRAR TAM NOTUMU VERMEK İÇİN GELDİM
BİRDE TESADÜF ŞİİRİ BENİM DOĞUMGÜNÜ EKLEMİŞSSİNİZ ANTOLOJİYE AYRICA MUTLU OLDUM....SICAK GÜLÜMSEMELERİMİ BIRAKIYORUM
Okurken büyülendim sindire sindire bir şiiri okuduğumu hatırlamıyorum gerçekten büyülendim
evet izmir harika bir şehir..... sevdalar saklar kordonunda aşıklar elele sevgi yolunda konakta hatay da bornovada hem duygusal hem hüzün bir şiir birazcık benimde Pariste geçen hikayeme benziyor sizde benim ...ELVEDA...şiirime bakın
KUTLUYORUM YAZAN ELLERİNİZİ VE KALEMİNİZİ DUYGUSAL YÜREĞİNİZİ
MÜZEYYEN BAŞKIR
böylesine güzel
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta