Selamunaleyküm aşk…Tutunamayan Duvarlar. ...

Engin Demirci
940

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Selamunaleyküm aşk…Tutunamayan Duvarlar..Garip Çoban Sıradışı.. www.beyazrenkler.org

Ayan-i sabite Evliyanın kıblesinde bir sesle başlıyor yolculuğum
Ey benim divane gönlüm, sübbuhhi hikmetin özü derdim
Afak ve Enfus’e nazar edenlere gark olup çağlamaktı zahirim
Ayan-i şahitin niyazı kendi sırrına gelmemdir yalınızım.
Her ayn için bir vücut gerekli, samiri meleklerinide seviyorum.
Fakat buna muktedir olamaz secdeye davet keyfiyetin
Heva sevgimin sebebinde sırrına eremediğim mukaddessin
Kalb’de aşk olmasaydı heva’ya ibadet olunurmuydum

Seher vaktindede layıkıyle çözülememiş bir muammaya secdem
Hikmetlerin aslı ruhumuza çakıp geçen tekfirmisin
Öte tarafta bir çok irfan sahibinin himmet kemendi
İlahi bir kaynaktan gelen hakikat ve hidayet ışıkları
Selamladılar ve gittiler bir şeyh-i ekber’in meşrep ve üslubunda dünyayı
Hususiyetleri zahir bilgilerinin zihniyetinde doğmaktı divaneliği

Himmetler var himmetlerden yüce, Allah’a ortak koşma
Hasretti aziz ve hakim’de arıyordu gark ederek kul duasında çağlamak için
İlahi nefse delalet eden bir rüya değimliydi dünya
Hatem-i evliya adl ismine sarıldı, mahluka layık olduğu payı verdi
O kendi nefsinin aynı olan evvel ve ahirde kendisinden başkısa değildi
Şit peygamberde değildi gidenler, velinin ruhu bundan müstesna değilmi
Onların ruhu, ruhlar arasında konuşanlar için imdat edici değillmi
Bu nimetle nimetlenenlerdir onlar, masum ve inayete layık görünenler
Ve korunmuş denir gaffar ismiyle cebbarın feleğinden düşen ışıklarla

Şanlısın dünya nefsimde narinsin, mezarıma yakın secdeme uzak
Nedir bizim dünya huyumuz,

Ölçülerine uymadı şeriat kul olmadaydı incelikleri
Her yiğidin karı değildi, mutasavvıfın hayatları büyük üstadları aradı
Feyizli ilim manevi kabiliyetten feyz almaktı rabıtaları
Bir irfan mertebesine ermek içindi, o noktaya dönmeleri zikirdi kainatta,
Hangi feleğin yıldızında sandığım beni yakan vird’lerdeki dua
Ben bu sırra eremeden gideceğim,bülbül’ün zikrinde yanarak
Hangi evliyanın duaları tesir etti ok gibi saplanıyor ruhuma,kalbim yangında

Bu garipliğim nerden bilsin tövbeyi, hangi estağfirullahın besmelesinde saklı
Vardığım kapılarda yoktu yine yalnızdım, daha ne kadar çağlarım böyle yalınız
Sayıya sığmayan güzele ulaşmak için alemlerin suretlerini görmektir dilde zikir
vücuda vasıf olmak için emre hasredendir kalble virdler, varlık aleminde
yok olmak kendi aynını görmeyi, kendi sırrında murat etti

feyz-i akdes cilasız bir ayna, alemi ruhsuz bir ceset olmaktır hayra yorulanlar
hikmetinin şanı yanında olanlara hep uzaktır rahmani nefesler
kabil surette istidat hasıl olanlar korkarak bakamadıklarımızda saklılar
feyz-i mukaddes her emrin başlangıcında, sonuda ondan olanlardır.
Mahluklarına insan ile nazar kıldı, rahmetinle kendine yaklaştırır
Uzaklaşana o ezeli olan insandı, hadis, zuhur ve neş’eti bakımından ebedi
Daimi iki ciheti birleştiren padişahın mührü üzerinde hazineleri
Nakşine mahal mahlukların adem-i kendine halife kıldı
İnsan-ı kamil oldukça alem, korunmuş olacaktır sırrı
Görmez misin insan-ı kamil mührün bozulacaksa hazinende sakladıklarındasın
İş ahiret’e varırsa ne yaparsın salkıyacak bir şeyin kalmaz içinde her ne var boşanır
İlahi suretin hicranda rutben yetmeyecek mertebene hucceti melekler üzerinde
Esma’da isimler yıldız, felekte tesbih ve takdis ederler perdesizler

O şey bir şey kadar çok olmalı. Aradan bir zaman geçti ama yine geldim.
Kuytularımında bir bakışla fırlatıyorum ölüm
haberlerini aldıkça söyleyememiştin gönlüme yığılanları yüzünü göremiyorum.
Hafif utangaclık olsa keşke uyuyan uykumuzda.
Mecburiyetten oradaymış gibi yaşıyor insan.
benim düşkün yanımı oraya götüren senin dualarındı.
Başka bir şey düşünemiyorum figüranlık yapan insanlar arasında.
İçimden gülerek hep şu soru gelir aklıma kafama bir saksımı düştü.
Yoksa insanın doğasımı? Cevabım hep aynı ben böyle doğdum.
Koşulların sınırsız sevgilerin kısıtlı olduğu insanlar
istila etmiş çok nadir duvara karşı çok güzel bir his sevgi.
Biraz tembellik oyunu sevgin

Kayıp olanlar senin duanlarınla ortaya çıktı.
Bazı insanlar yeryüzünden silinip gitsede adları baki kalır.
Çok şey konuşulan yazılan söylenenlerdir iz bırakanlar.
Tutkuları aşkları ve trajik ölümleri ilham kaynağı olmuştur.
Ruhlarından taşanların yazıtlarıdır yeniden gün ışığına çıkan aşkları.
Yeniden keşfedildikçe dualarda heyecan verici oluyor hayat.
Tekabülde ruhları dualarla dünyaya gelenler taşıyor aşkı.
Büyük bir ayaklanma bedeni sürgüne gönderen dönüp tahtını secdede kuran.
İdam edillenlerin ölümünü gizleyen sis perdesidir vakti leyl.
Hala ortadan kalkamayanların mirasçı olduklarıdır dua.
Sınırlarımızdakı günah ordugahlarına inat aşktır saraya gren

İç savaşların laneti sert ve soğuk kuzey rüzgarına keskin ıslıklar çalar duyguların.
Üşümelerin başladığı vakti bekleyen acılara karar kılınan yolları aşıp gelen dualar.
Ayakta sessizce dikilen bucağı belirsiz saf ruha nakşedince sevgilinin kokusu.
Tenimizin rengi eni konu kırlaşmış toprak rengi.

Bir garip yolcu ara sıra karıştırarak toprağı yüreğim düşünmeye devam etti aklım.
Kurtuluşum dünya çadırının kapısında hareketlendı içeri girdim dua dua.
Gördüm ötesini elif,lam,mim'i tamama ermek için talanım başladı kafamı kurculayan eyüp sabrında.
Elinde her zaman ki gibi yanan dua meşalesi olan idrisi bekleyişim.
Boynum eğri kesret bulutu bir kaç adım arkamda aşk.

Ötekiler yürüyor hala himmetleri fecri arşında adem soyu gelen.
Yar bismillah her birini onarır filizlenen halimi halinden.
Komuta eden şefat lailahe illahlahla yerlerini almış. İç diye bekliyor kevser.
Has muhabbetlere biz kararımızı verdik
İnancı derinlerden gelen boğuk bir sesi duyuldu lütfü ilahiden.
Lisanım kısa bir dua okudu.

Sizin gibi kul bulurum,
siz benim gibi rab bulamazsın diyenin sevgisine sevgili üç kutsal kitapı kurtul diye.
Lailahe illahlahı arar hararetle görkemli otağımdan çekildim.
Tartışmaya daldıkça saatler sonra döndükçe duanın tahtına oturdu kalbim.
Biz karar verdik beşerin baktıklarına hiç bakmadan hafif ses estağfirullahla yerini aldık

Engin himmetlerın inancı olacak soğuk ve nemli rüzgarın doldurduğu tevekkülüm.
Yusufi köşke mekanım sıkı sarılmalarıma yol açtı ziyafete.
Koşun denilen marife senin sana layık olmayan kulun nöbet değişti davudi oruçta.
Cennetinle amellerimi değiştirmek için gecelerim soğuk bir akşama geçiverdi.
İstidatımı giydim azmetti cibrile karşı çaresiz vücudum
şiddetle titreyen kalp feryadım figanım yok tuttum elinden.
Biz kararımızı verdik asrı sadetten geliyor sahabeler.
Bir kez daha manada marefeti ilahiden sevgiliye gülümsüyor.
Onsuz bir hayat düşünemiyorum dayanamıyorum
meryemin isayı adadığı adıyorum teheccütlerimi.
Bu nedenle birlikte ölüyoruz imanı takviyeyle

Arşın gölgesinde gölgeleyecek olanların gönülünden gözümüze akıyor zaferin.
Terliyenlerin zaferi yok celalini anmayanlar.
Sevmek yerini bulursa iki uçludur. Hakkın sevdiği ise sevdiğim arşın gölgesinde.
Acıyı okumak kolay değil. Maharetı dokunuyor tam olmuş dua.
Acındırmadan gizlenmeye çalışmıyor selam veren kazanıyor arşın gölgesinde.
Hikmet arayışları insani sıcaklıktan ebedi olarak hayatla ne kadar da buluşuyor.

Perdelerimizi bir bir iniyos vicdanımızla baş başa bırakıyor hak için ziyaretlerim.
Ensarın kaldırımlarından geçer tam olmak için yoksulluğum.
Her manada özdeşleşiyos edebi sırrında buluşuyor.
Minberinde hesaplaşmaya başlıyoruz yüzleşmeler kürsüde

Tabiinin sevgisi allah için. Tebai tabiinin varoluşunda yadigar çatılar.
Konuşmanın onuru söyleyince sustum.
Çok sevilmişti ortada gerçekten büyülü bir şeyler vardı gördüğüm rüya.
Hayal değil insana güvenim. Hazırlanmam lazımdı insan kalabilmem.
Gittiğimde ölüm yadigar beni onunla tanıştıranda nefes nefese
bana gülümseyen aklı kıt adamın ıstırapında. Yanına bir harf eklenmesi stratejim sohbete.
Göz kırparak uzaklaştıklarıma biri elini uzattı tanıdığı kimdi? .
Törenim bitti kainatta hz davut orucunda temaşam.
Muzipçe hayallerden gelen mesajlara açık kalbim konuşuyor.
Her şeyi konuşturana görünmez ikralarımın örtmeye başlıyor çembe çember günbatımında düstü fecr

Yol geçen hanında bilinmezin elçilerinin ilahisi penceredeki çocuk bakışı.
Secdede anlatmak istediğimi anlatıyor bana can dostumun duası gibi.
İtibarından ne kaybetmişti beşerin arasından sıyrılarak koruduğu kendinden.
Aday olmuştu sevgiliye ödülünü alamamıştı dünyadan.
Seçilmişti öldürülen hayatından anlattıkları adaydı sevgilinin sadakatine.
Çoktan duaları taht kurmuştu gönlüme her türlüsünü anlatıyordu rahatsız olsada şeytan.
En bilinen formuna dönüşmüştü duaların şiddetle odaklanan vaktine.
Bir sessizlik içinde sakin devam ediyordu şemsi göz yaşları.
Son günler tanıştırıyordu dehşetli bir boşluğunu acıyla tanışıyordu dualarla tanıştıkça.
Çarpıcı bir şekilde

Hikmet arayışlarımız yaz yağmuru damlamış gül yaprakları gibi.
Ruhumu rahmana teslim için sessizlik içinde şahitliğim.
Kıpırdar halık olana göz kapaklarım damla damla.
Akşamdan gülümsüyor güneş düzlüklerımızde hadi kaplamış görünmezce.
Uyuyanın nefesinden durgun düşünceler alim isminde bir şairin son nefesi şahit.
Rahmetiyle bizi bileni bildirenin hakkını bismillahta sırrın şükrü hissediliyor
. Ben yaşıyorum söz ettirenin sözüne sözümle şahitliğim tevhide yolculuğum.
Sınırsız ilhama kalbim kör değil.
Uzun yıllar doğallıkla kalmışın asla değişmezi şehadetim secdede.
Karşılıklı bir aşk hissedilen.
Ben kanın renginden ilham aldım settarın makam zenginliğinde.

Uçsuz bucaksız bir halde ilerliyordu latifi bakışlar.
Subhani kalple nasıl geçtiğini anlamamıştı yaşananları.
Kerim olanı düşünüyordu. Ah nasılda anlatılmaz bir aşk diyordu cebbarlaşan yanıyla.
Konuşmuyordu yıllar sonra öğrendikleri hayat boyunca yüzüne yansıyacak nurdu.
Bir şey anlamadığı selam'da anlayışı kerimleşiyordu.
Ne yaptığının farkında değilsin dedikçe mani içindeydi.
Beğeni topluyordu cemil halleri arşında kavuşarak.
Bir tutku hannan ve mennanda hazırlanıyordu.
Baride acınacak hallerine rezzaklaştı duaları.
Sesi kesildikçe celle celaluda teskin edildiğini fark edemiyordu.
Geçmiş olsun dedikçe dün adlla semileşiyordu. Yaşlı gözler onun için aglamıştı.

Aşk ruhunu gözler önüne seriyordu.
Uğrak noktası keşfe çıkan iç dünyasını geçiyordu.
Tek bir gece üzerinden analiz ediyordu muhsini himmetler anlatmak ıstediğine tercüme oluyordu.
Yansıyanlar aziz kılıyordu akıbetindeki aşkına hitap ediyordu.
Derdini her an buluşturuyordu rabbiyle kendine sormadan cevaplarını aldıkça.
Ne alacağını ummadan ait olduğu ruhuna tohumlarını atıyordu dua dua.
Gün doğarken ona, benimle gel diyen gölgesinde yapayalnız olmadan uyuyor ve uyanıyordu artık.
Olağandışı karışık bır duygu içinden kurtuluyor
pencereden bakan çocuk gözler sıkıntı ve korkudan habersizdi
gördüğü çoban yıldızının ışığı alnına vurunca aziz bir halde bismillah dedi gözyaşlarımız.
İç savaşım olmaya başladı vicdanımda ihtiyaçlarımı karşılayan esmada hikmet arayışlarım.
aleykümselam gözyaşlarım....

y.ed…26.01.2009…04.40….Garip Çoban Sıradışı

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? p=56766#post56766

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 26.1.2009 20:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Güzide Demirci
    Güzide Demirci

    Aleykümselam,tek kelime ile muhteşem tüm şiirleriniz birer coşkun ırmak gibi öylesine dolu, öylesine derin
    candan, yürekten tebrik ediyorum

    Cevap Yaz
  • Yesim Demirci
    Yesim Demirci

    arıyamadıklarımı buluyorum sanki..tebrikler

    Cevap Yaz
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    önce şiirlerinizin isimlerinin uzunluğundan başım dönüyor...akılca kalıcılık açısından şiir adlarını biraz kısa tutsannız...
    sonra şiire bir dalıyorum,okumaya doyamıyor,etkisinden de hemen kurtulamıyorum.
    yine çok güzel bir çalışmaydı..tebrikler arkadaşım.

    Cevap Yaz
  • Yeşim Yorulmaz
    Yeşim Yorulmaz

    TEK AŞK , ALLAH AŞKIDIR.


    Hevâ, nefsin şehvetlere eğilimi, keyfe düşkünlük, şehvete düşkün ve ilim sahibi olmadan sahibine hükmeden nefs anlamında Kur'anî bir kavramdır. ...

    Genel olarak insanlar yeryüzünde; ya vahye ve ilme tâbi olurlar, veya hevâ ve hevese!..

    Cevap Yaz
  • Mavi Umay Şükran Ay
    Mavi Umay Şükran Ay

    Sayın Üstadım,
    Şiir dilinize ve anlatımınıza hayran oldum.
    Yüreğiniz enginlerindeki sevgi denizi mavilerinin her daim coşkuyla gönül kıyılarımıza vurması temennisiyle.
    Sanatçı kimliğinize ve yüreğinize saygılarımla.


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Engin Demirci