Yandım deme ateşine har verip;
Sabır kahrın kardeşidir vesselam…
Kapımız çalınsa, dert geldim dese;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Yanağımda ordu kurmuş yaşıma;
Derdimle dertlenen arkadaşıma;
Zülfikar’a kurban olan başıma;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Derbeder halimin ıslanan gözü;
Susmaya tövbeli sabrımın sözü;
Gülmeyen bahtımın asılan yüzü;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Sensizken tipi boran bu şehir;
“Yetsin be” şerbeti içtiğim zehir;
Vuslat baharına konulan tehir;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Hayat sahnesine yorgun baktıran;
Güldüğün resmine dargın bırakan;
Ezelden ebede kırgın baktıran;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Yürek yanardağım yürek ocağım;
Her yanıma dolan köşe bucağım;
Yeniden doğduğum ana kucağım;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Hayal dehlizine düşen boşluğum;
İlk defa ayılmam son sarhoşluğum;
Bazen deliliğim bazen hoşluğum;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Aklımın ucunda gezinen silah;
Yetim geceleri büyüten sabah;
Yaşarken ölüme kıydığım nikâh;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Resmine değince parmak uçlarım;
Yanmayı öğrendi bak, avuçlarım;
Beni benden alan bütün suçlarım;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Yazları vurunca hasret kışları;
Uçmayı bırakmış sevda kuşları;
Yolumu bekleyen mezar taşları;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Kayıt Tarihi : 9.8.2023 08:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!