Gecenin boğuk karanlığı sessizce fısıldarken kulağıma
güneşten düşen parçalar santim santim yakarken ellerimi
Yağmur damlaları gözyaşlarıma karışıp süzülürken gözlerimden
Raylar uzar
Tren nereye götürür beni bilinmez
Geçtiğimiz dağlar, ormanlar, deniz yalnız
Buğulu gözlerim çivilenmiş bir noktaya
Gelmeyişlerinde, gelemem deyişlerinde
Ben yalnız
'AŞK' yağmurlarının düştüğü bu kıyı şehrinde
bir sarhoş yürüyor uzun sokakta
ve her gece bir sarhoş ölüyor meydanda
Hüzün parça parça ruhumu esir almışken
Acısıyla bir kez daha bütünleştim 'sensiz'liğin dün gece
Bir suskunluk var dilimde 'sensiz'liğe dair
Darmadağın umutlarımın ardında
bir yerlerdesin
sırılsıklam düşlerimin ıslaklığında
Ben yaşamdışı suskunluklar biriktirirken dilimde
sen umarsızca gelişlerini geciktiriyorsun
biliyorum; dönmek üzereydi gidişin
selamlar olsun efendim umarım gerçekten selami şahin beyefendile muhatabımdır parlayan gözleriniz hiç sönmesin.