SEN YOKTUN
Beni benden başka kimse duymadı
Yağmur ve akşam tanıktı
Bağırmıştım ardından
Bağırdığımı duymadın
MELİSA
Sevdalar boğazlanıyordu sokaklarda
Acılar içinde yürekler bırakarak ardında
Yıkık bir kent gibi
En yalnız mevsimindeyiz hayatın
Çoktan kalkmış, hep beklediğimiz
Umut yolculuğunun treni
Düşlere mi düşmüşüz
Karanlıklar mı örtmüş sevdalarımızı,
Yalnızız işte, ötesi gerekmez,
Sen gidince geride bıraktığın
Bir çit gibi
Baktım ki yorgun düşmüş
Duvarların rengi
Şimdi sen
Sen özgürlüksün,
sen bana bir yaşama sevinci
sen başını alıp gitmek istediğim
uzak bir kentsin.
İki dudağının arasında içimi sızlatan
O bağlılığının izleri…
Ay gibisin,
Güneş gibisin,
Gözlerin bir dünya,
Gözlerin su gibi saf...
Ben gözlerinde mahkum
Görebildiğin alandayım.
ilk bahar sevinçleri gözlerinde
tomurcuğa durdu papatyalar yine
gelinciklerde bir telaşe
yıllanmış şiirlerde bir uçarı sevda
radyoda eski bir melodi
sen bu kentte
rengini dünyaya ilk defa sunan
adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerın
yalnız sana yazıyorum bu siiri
istersen bir şiir gibi okuma
çünkü her gün yeniden yazacağım onu
millerce yol katletıkten sonra
Umut taşırken kanatlarında bir serçe
Gece uykularım kaçar ne oldu diye
Sana kavuşmak için çırpınıp dururken
Bu yangın gecelerinde
Kanatlarımı kanatırken ayrılığında
Kentime gelir misin sevgili?
yıllar yollarına düşenmiş bir mayin
ve sen güneşe yaslanmış
dalgalarıyla cebeleşen bir akdeniz gibisin
bir yanında masmavi gözlerin
bir yanında umutlarına sardiğin
o büyük gün özlemi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!