Selâm Taşır Şiiri - Salih Şanlı

SELÂM TAŞIR

Sevdâ bu, eser durur,sabah akşam dinlemez
Kökten söküp atar, servi, çınar, çam dinlemez

Sevdâ bu, nefesiyle yarış edemez yeller
Sevdâ rüzgârı bu, lodos, poyraz, sam dinlemez

Sevdâ bu, önünde durulmaz müdhiş kasırga
Sürükler götürür, temel, çatı, dam dinlemez

Sevdâ bu, tayfun, dünyâyı birbirine katan
Yıkar şehirleri, evim, hânem, yuvam dinlemez

Sevdâ bu, hasad vakti yaz güneşinden sıcak
Kavurur ne varsa, olgun, yeşil, ham dinlemez

Sevdâ bu, tûfân gibi garkeder yüksekleri
Sele verir, mevkî, mertebe, makam dinlemez

Sevdâ bu, kurtuluş gemisidir dileyene
Şifâdır nefesi, felç, cinnet, cüzzam dinlemez

Sevdâ bu, âsâ, suları yaran, yollar açan
Siler hayâlleri, firavun, ehram dinlemez

Sevdâ bu, sevenleri yakmayan ateş dağı
Apaçık bir nûrdur, şek, şüphe, evham dinlemez

Sevdâ bu, Hak neyse onu söyletir ehline
Ölüm zulüm tanımaz, zindan, îdam dinlemez

Sevdâ bu, asırlar aşan, ezelden ebede
Zamâna hükmeder, çağ, devir, eyyam dinlemez

Sevdâ bu, iki dudağının arasında can
Pâdişâh odur, bey, paşa, sadrâzam dinlemez

Sevdâ bu, değme kahramanlar karşı çıkamaz
Kahreder bir hamlede, şan, şöhret, nam dinlemez

Sevdâ bu, başa gelsin, her şeyden önce gelir
Ölüm, her işe son, eksik, yarım, tam dinlemez

Sevdâ bu, fezâca simsiyah, fezâca derin
Kara toprakça yutar, boy-bos, endam dinlemez

Sevdâ bu, göz görmese de gönül bilir, sever
Güzeldir güzel, keşif, san'at, ilham dinlemez

Sevdâ bu, tadına varılmaz hiç yaşanmadan
Ateştir yakar, lâf, masal, serencam dinlemez

Sevdâ bu, yâr dîdarından gayrini terk ister
Yüz çevirtir yadelden, ihsan, ikram dinlemez

Sevdâ bu, saçını başını yolar sevdâlı
Âh u zâr eder, sükût bilmez, kelâm dinlemez

Sevdâ bu, feryâd-figan duymak diler dâimâ
Gönlü kedere boğar, düğün, bayram dinlemez

Sevdâ bu, bir nazarıyla şevke gelir gönül
Gör neler söyler, maksad, murad, meram dinlemez

Sevdâ bu, çekip alır gönlü fânî hazlardan
Dönüp bakmaz hîç, sürâhî, kadeh, cam dinlemez

Sevdâ bu, kâm almak da neymiş fânî dünyâdan
Ötelere çağırır, zevk, arzû, kâm dinlemez

Sevdâ bu, yoksul zengin sultan köle herkes bir
Gayrete devam der, neş'e, hüzün, gam dinlemez

Sevdâ bu, her dem selâm taşır müjdeci yâre
Cennetçe, eser durur, sabah akşam dinlemez