Selam Sana Yiğidim Şiiri - Hüseyin Göndük

Hüseyin Göndük
352

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Selam Sana Yiğidim

Selam sana yiğidim.
Seni doğuran anaya,
Okutan babaya.
Yaşamında yer alan dayıya.
Helal olsun yiğidim.
Sana verilen tüm emeklere,
Harcanan zamana.
Aşk olsun yiğidim.
Kapılarından girdiğin,
Bahçelerinde oyunlar oynadığın,
Sınıflarına da dersler aldığın okullarına.
Selam olsun yiğidim.
Öğretiminde, eğitiminde katkısı olan,
Öğretmenlerine.
Aşk olsun yiğidim.
Bu süreçte karşına çıkan engellere,
Kötü söylemlere, develer.
Elinde tuttuğun öğreti kitaplarına,
Yürüdüğün yolların parke taşlarına.
Boyası, bağ ipi eskimiş postalarına.
Selam yüreğine yiğidim.
Selam mücadelede yanında yer alan yoldaşlarına,
Karşında duran karındaşına,
İhanet odaklarına na selam.
Ahlar olsun yiğidim.
Bileğindeki kelepçeye,
Götürüldüğün karakoldaki hücreye,
Çıkarıldığın mahkemeye.
Suçlamadan bulunan savcıya,
Karar alan mahkemeye,
Gönderildiğin hapishaneye.
Aşk olsun yiğidim.
İki elinle sıkarak tuttuğun parmaklıklara,
Açık havada attığın voltaya,
Yatığın koğuşa, ranzaya,
İçtiğin demli çaya,
Yaktığın birinci sigarasına,
Soluduğun küf kokulu havaya.
Selam olsun yiğidim.
Halk için halkçı mücadelende geçirdiğin her evreye.
Kurtuluşa giden yolda harcadığın beyin gücüne,
Geliştirdiğin teoriye, pratiğe.
Selam sana yiğidim.
Yer aldığın ve güç verdiğin devrimci saflara,
O saflarda senden önce ve seninle toprağa düşenlere.
Aşk olsun yiğidim.
Seni saran toprağa,
Mezarının üstüne düşen kuru yaprağa,
Senden sonra bayrağı tutana.
Selam olsun yiğidim.
İsmini anana, ölüm yıldönümünü kutlayana,
Sevenine, dostuna selam. 20.07.08-Mersin

Hüseyin Göndük
Kayıt Tarihi : 20.7.2008 15:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    ÖLÇÜSÜ VERMEKTİR SEVMEKTİR
    YİĞİTLİĞİN DEDİLER
    Ey yürekte karanfil bitirenim
    Ey kara sevdalarda aklın yitirenim
    Ey Kaf dağının ardın getirenim
    Ey gecelere ışık götürenim

    Ne alınan ahlar
    Ne çekilmiş silahlar
    Ne güzellikler ne ilahlar
    Onlar
    Ölçüsü sevmektir
    Vermektir
    Adam gibi ölmektir yiğitliğin dediler

    Dağın dumanını
    Hasat zamanını
    Yerde karıncayı
    Sevmektir gülde goncayı dediler
    Taşımaktır
    Yaşamın şarkısını
    Savaşın orta yerine
    İnadına aramaktır
    Dört yapraklı yoncayı deiler
    İşte onlar öyle yiğittiler

    Gözlerine tünemiş gülüşleri
    Azat edip
    Dağlara saldılar umudu
    Kaderi, kederi
    Hüznü tutsak aldılar yüreklerinde
    Baharı yakaladılar
    Zemherinin yedisinde
    Kan kardeşlerinin
    İhanetini gördüler
    Çekilip kayaların kuytusuna
    Yürekleriyle ağladılar
    Nedamet etmediler
    Kimseye bildirmediler
    Kimseden merhamet dilenmediler

    Papatyalar gibi gülüp
    Kara düşmüş karanfil gibi
    Gelincik tarlaları
    Hoyrat ellerde gül gibi öldüler.
    Ama onlar zalimin zorbanın
    Cebbarın ceberrutun
    Yüreğinde korku
    Bir kara zulümdüler
    İşte onlar öyle yiğittiler.

    Ölümüne
    Deli gibi severken yaşamı
    Törenini yaptılar yeşiline
    Fitreye durmuş bir buğday tanesinin bile
    Ölüme türkü söyleyerek gittiler
    İşte onlar öylesine yiğittiler
    Öylesine sevgiydiler

    Sevdaları sığmadı kabına
    Gelmediler İpe, sapa, sapana
    Aşktan öte
    Aşktan üstündü duyguları
    Verdiler, verdiler
    Eğer onurluysa ölüm
    Onlar ölümü de sevdiler
    Ama onlar,
    Bir kere olsun eğilmediler

    Çünkü onlar
    Seven yürek
    Gören göz
    Veren el
    Sapına kadar yiğittiler
    Onlar ki
    Yenilmek ama
    Eğilmek yiğitlik değildir dediler

    Bir anne görürseniz çaresiz
    Bir baba görürsen işsiz güçsüz
    Bir çocuk görürsen kimsesiz
    Bu onların isyanı gözyaşıdır

    Eğer bir demet menekşe görürseniz
    Çeyizin nakışında;
    Şunu bil ki, bu onların elişidir

    Eğer bir avuç bahar görürseniz
    Bir bebeğin bakışında
    Bil ki bu onların gelişidir

    Güzelliğe dair, bir değişim varsa
    Zamanın akışında
    İnan ki onların işidir

    Eğer bir top çiğdem açmışsa yol kenarında
    Bu onların gülüşüdür
    Bir yıldız kaymışsa gökyüzünden
    İşte o, onları ölüşüdür

    Desen ki bir gün;
    Hani bir soru sorsan kendine.
    Hani derler ya ‘beş N’
    Bir de ‘Kim? ’ ekle önüne
    ‘Kim, ne, nasıl, niçin, neden, nerde,?
    İşte dostum, bu onların gelişi
    Onların dirilişi
    Onların düşüdür

    Her kim ki
    Mazluma dost zalime düşman
    Şu yürekte açan çiçek
    Gazze' de direnen çocuk
    Hani tarlada tapanda
    Şu yüksek fırında
    Terleyen boncuk boncuk
    Aman da aman
    Onlar ki ne yaman
    Alev alev isyan
    Duruşuyla
    Vuruşuyla
    Görüşüyle usta
    Bilge her hususta
    Kavgasıyla bir deli oğlan
    Sevdasıyla Bektaşi Veli Pirsultan
    Güzelliğiyle Tanrı'ya bir karış kalmış insan
    Allah'ına kadar kahraman
    Mavzerden
    Nazardan saklasın Rahman
    İşte ki işte ONLAR
    Onların kardeşi
    Onların can yoldaşıdır

    Mahmut NAZİK 23.06.2006 Mersin

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    HADİ HADİ DOSTUM GELİŞİYOR, GÜZELLEŞİYORSUN GİTTİKÇE. YİĞİDİNE BİR SELAM DA BENDEN

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Hüseyin Göndük