Selam Sana İstanbul............

Selam Sana İstanbul

Yetmiş iki milleti bağrında barındıran,
İnsanlığın merkezi,selam sana İstanbul,
Dünyayı bir noktada barışla arındıran,
Dünya Kültür Başkenti,selam sana İstanbul.

Kutsal mekanlarında cem oldu bütün dinler,
Ezan sesi,çan sesi biri birini dinler,
Sevginin etrafında kenetlendi gönüller,
Hoşgörünün sembolü,selam sana İstanbul.

Hisarların,surların,görkemli sarayların,
İzlerini taşıyor ölümsüz mimarların,
Veziri azamların,muhteşem sultanların,
Tek başına tarihsin,selam sana İstanbul.

Yiğitler,çelebiler,paşalar şehzadeler,
Yavuzlar,Kanuniler,Koca Sultan Fatihler,
Manevi ikliminden feyzalıp yetiştiler,
Sultanların diyarı,selam sana İstanbul.

Tarih boyu tüm alem her dem seni konuştu,
Sana kavuşmak için alev alev tutuştu,
Dünyanın orduları bu amaçla buluştu,
Taşın toprağın altın,selam sana istanbul.

İnsanlar arasında yolun,namın soruldu,
Nice asker,komutan yollarında yoruldu,
Sahabe Eyyüp Sultan sana misafir oldu,
Herkese kuçak açtın,selam sana İstanbul.

Nebilerin Nebisi; O da söz etti senden,
Uğrunda,nice canlar vaz geçtiler kefenden,
Umutlar boşa çoktı çıkılan her seferden,
Şehitlerin diyarı,selam sana İstanbul.

İmparatorlukların adını değiştiren,
Tarih sayfalarına yeniden şekil veren,
Orta Çağı bitirip Yeni çağı getiren,
Cihanın Güneşisin,selam sana İstanbul.

Binbir çeşit laleyle bezenmiş bahçelerin,
Kız Kulesi semboldür bütün sevgililerin,
Saymakla tükenir mi senin özelliklerin..?
Sait Halim Paşadan,selam sana İstanbul.

Temelini attılar yedi tepe üstüne,
Gerdanlıklar çekildi boğazın tam üstüne,
Nice sözler söylendi; güzelliğin üstüne,
Haliçin Altın Boynuz,slam sana İstanbul.

Boğazda balık ekmek,yok kimsenin sofrası,
Heybelide yorunca uzun sandal sefası,
Emirganda verelim güzel bir çay molası,
Çamlıca Tepesiden,selam sana İstanbul.....

Mustafa Hoşoğlu 21 Nisan 2006 /RİZE