(Âşık Veysel Şatıroğlu'na)
Sen ölmez ozansın duy bu sesimi,
Kazma, kürek, belden selam getirdim.
Kimse el sürmemiş, çeker yasını
Sazındaki telden selam getirdim.
İki kapı handa dile düşmüşüm,
Geze geze ben bu hâle düşmüşüm.
Sivr’alan’dan Çamlıbel’e düşmüşüm,
Uzun ince yoldan selam getirdim.
Dost mektup yazınca; “durma gel” diye
“Açıldı menekşe, sümbül, gül” diye.
“Dağların her yanı oldu yol” diye,
Mektuptaki puldan selam getirdim.
Sadık yârin seni bizden alsa da,
Hatırlar dostların ayrı kalsa da.
Kara toprağını seller çalsa da,
Boz-bulanık selden selam getirdim.
Sökün ettiğinde baharın seli,
Unutmak mümkün mü Koca Veysel’i?
Aynı aşktır âşık etti Yüksel’i,
Bülbül oldum gülden selam getirdim.
09.03.2000
Ozan BindebirKayıt Tarihi : 19.11.2008 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Âşık Veysel'in bir ölüm yıldönümünde yazmıştım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!