Dimdik, koca bir çınar,
Suyuyla serinleten bir pınar,
Dıştan sessiz, sakin,
İçinde ne fırtınalar var
Dostun gönül kitabında yazan
Mal mülk değil, muhabbettir
Bağında gül açıp, gezip tozan,
Gülü, gülşeni besleyen sohbettir.
Beklenen vakit, okunan ezan,
Bulutları delen başı
Şehrin mezar taşı,
Hançerlenmiş sinesinden;
Yağan yağmur gözyaşı.
Beladaymış gibi başı,
Dünyanın her yerinde
Belki günün birinde
Ne varsa kaderinde
Sen onu yaşayacaksın...
Kah sığ, kah derinde,
Gözyaşın göz yaşımdır yavru,
Elimden başka bir şey gelmiyor,
Sessiz mırıldandığım dualar arşa doğru,
Dilimden başka bir şey gelmiyor,
Vicdanlar ki pas tutmuş kupkuru,
Her görüşte, sesini duyuşta nüks ediyor,
Bir yudum huzuru bana lüks ediyor,
Kimi aşk, kimi delilik, kimi melankoli,
Bazıları da buna lüzumsuz sükse diyor.
Nefretistanın sakinleri,
Nefret ekip, nefret biçer,
Arttıkça artar kinleri,
Nefret yiyip, nefret içer
Nefretdir onları yaşatan,
Bilen bilir, bilmeyen ne bilir,
Herşey senle daha katlanılabilir,
Bu dertler, bu sıkıntılar da alt edilir,
En önemlisi sen varsın ya yanımda
Acılar yudum yudum su gibi içilir,
Sen bana ben gibi
Kalbimin sahibi,
Evimin huzuru,
Çocuklarımın anası,
Söküğümün ipi,
Yırtığımın yaması,
Kenarlarında şehir
Ortasında nehir,
Ömrünü alır mehir
İçi zehir İstanbul
Zehrini zerk eder,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!