Ey! saçının teline kurban olduğum,
Gözlerimdeki ışığım,
Karanlıkları yırtan ruhumu aydınlatan,
Canımın paresi,
Sen ki rüyalarımın denizi,
Duy beni;
İki şehir arasındayım.
Birinde sadece oturuyorum.
Diğerinde yaşadığımı hissediyorum.
Sevdiğim şehirde umudum,
Düşlerimi maviye boyayan,
Özgürlüğüme mavim,
Olmadı be cananım
Gittin, kırıldı kolum kanadım
Kelamlarım öksüz
Silindim, yokluğunun ayazında araftayım her an
Kederimdin sen, alev alev yanan ateşim sensizken
Susarak,
Durma öyle.
Bal dudaklarından.
Dökülen incileri.
Nakşet yüreğime.
Ateş ol yan içime.
Beni seviyor musun diye sorma kadın
Sevmiyorum,
İbadet ediyorum beş vakit
Nefesimde oluşuna Yüreğimin ç/ağlayanı, ç/ağlatanı
Ruhum oruç dolaşıyorum yokluğunda
Yaşam rengim
Hiç kimseye hiçbir dilde kendimi anlatamadım.
Gözyaşı selinden oluşan sulara,
Ahvalimi canana götürsün diye.
Yüreğimden bir kağıt gemi bıraktım...
S.Karataş
Ah benim ela gözleriyle gülen yüzüm
Kurşun yarası kadar ağır özlemin
Boş kovan misali düşerken ayaklarının ucuna
Bir elin tetikte, bir elin yüreğimdeyken
Sabaha çıkmaz bu can
Bu tezahür
Hiçbir dilde hiç kimseye anlatamadığım
Garip hayatımın adını ezberliyorum
Senin bile anlamadığın sancılar içinde
Ara sıra biz oluruz, benden habersiz
Kökünde kibrit suyu dilimde zehir zemberek dizeler
Ela bakışında kasırga sanki mahşer
Yaşamak için mücadele et.
Zira ömür bunun için verilmiştir.
Okumak, öğrenmek ve araştırmak için uğraş ver.
Okuyan ve bilgili olan hayata objektif bakar.
Düşünmek için gayret göster.
Çünkü mutluluğun sırrı bunda gizlidir.
Sen ela gözlü,
Kırgın güneşim.
Düşlerim soldu.
Gözlerimden boşalır hicran yaşları.
İlkyazda yasemin bahçem hazana döndü.
Nüks etti kuruyan gönül bahçemin yaprağı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!