Nasıl da kapılıyorlar sele. Zavallılar sel olduğunu da bilmiyorlar. Boz bulanık sular sarmış her taraflarını. Bir ahtapot gibi kamçılarıyla. Binbir kol, bir binbir pençe adeta manevi bünyelerin her uzvunu amansız bir şekilde kuşatmış, sıkmış, kör düğümlerle, sımsıkı bağlamış ve alevli öfkeli, kin kusan bir dragon misali çarnaçar mahkum etmiş kendine.
Ya da bu sel onları almış bir piton misali önce kuvvetli vücuduyla dolanıp sıkmış ve boğmuş ve ardından cansız ruh ve bedenlerini sivri içe kıvrık iki hançeri hatırlatan ve vücudun karanlık dehlizlerine çeken dişleri ve genişleyen ağzıyla yutmuş ve bünyesine tam hapsetmiş.
Canlılık belirtisi bazı izler ve kalıntılarsa ruhun değil bedenin normal, ölüme son direnmeleri esnasında kalan enerji kırıntıları, canlılık parçacıkları.
Sel öyle bir sel ki aman vermiyor, hiç bir manevi özgürlüğe, iman ve inanç bağımsızlığına.
Nefes almaya gayret ettikçe genç, ihtiyar, orta yaşlı hepsini alıyor sihirli, büyülü, kuvvetli ve acımasız bünyesine ve yutuyor da yutuyor, amansız kolları ve zalim uzantıları, ciğerini söken cadu pençesi ve dev yudumlaması ve yutuşlarıyla...
Bu sel toplumun her tarafını sarmış bir tsunami, her hücresini çemberine almış bir girdap ve vakum.
Kurtulmak isteyenleri nereye kaçarlarsa orada acı bir sürpriz bekliyor ve sarıp sarmalıyor boğup bir çöp gibi kenara atıyor. Bir kısmını da dev bir mıknatısın demir kitlelerini çekip bırakmaması gibi esir alıyor, bünyesinde paramparça edinceye kadar sürüklüyor, atom zerratı parçalara ayırıp, öğütüp, kendine, rengine, çamurlu, boz bulanık sularına tam ram ediyor.
Vatan millet, mukaddesat namına ne kadar duygu, düşünce, inanış, his ve yaşayış varsa hepsini yok etme azmiyle akan bu iblis ve nefis canavarı bütün toplumu yiyip bitirmiş ve lokma gibi iltikam etmiş , adeta ne kadar milli, manevi değer var ise hepsini sefilce cenderesinde eritmiş, sürüklemiş, zevale perçinlemiş, yutmuş, sindirmiş ve kendi hüviyetine döndürüp, bütün mümin, müslüman, mütedeyyin, adil, vatansever, milliyetperver, kimlikleri silip süpürmüş ve hiçliğin bünyesinde yok etmiştir.
Bu selden kendini kurtaran bir kaç kişi olsa da onlar da yuttukları mikroplu ve zehirli ve kirli suların tesiriyle belki bir süre sonra ölecekler, ya da uzun süre karantinalarda, manevi serumlar ve oksijen çadırlarında yaşam mücadelesi vermeye devam edecekler.
Allah sonumuzu hayretsin..
Kayıt Tarihi : 24.8.2022 12:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!