Seksenlerin Garip Yolcuları

İsmail Merdin
23

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Seksenlerin Garip Yolcuları

Seksenlerin Garip Yolcuları
Darbeden yeni çıkmış memleketimin
Henüz baharı gelmemişken gençlerin
Yoklukla varlığın tam net ayrılamadığı
İşçi sınıfında mı yoksa köyünde tarlada
Çalışan çiftçi ikilimin de karar verememiş
Önce erkeklerin göç ettiği şehirlerin yokluğu
Bir dikiş tutturabilirse ailesini de yanına aldığı
Ortaokul bitirenlerin adam yerine konduğu
Ben okuyamadım oğlum okusun diye
Ana yurdundan baba ocağından uzaklaşan
Köyünde babadan kalma üç beş dönüm tarlayı satıp
Bir arsa alıp gece satılan lahmacun paraları ile
Çarpık kentleşmenin varoş mahallelerinde
Derme çatma bir gece kondu kondurulup içine girildiği
Kadınların gündeliğe gitti erkeklerin inşaatlarda çalıştığı
Çocukların okul çıkışı simit, yol kenarlarında su sattığı
Hafta sonu biraz şanslıysa ailecek sinemalara gidildiği
Televizyonun henüz evlere yeni yeni girdiği bir zaman
Evlerin bacasından çıkan kömür kokusu kaplamış mahalleyi
Akşamları mahalle çeşmesinde taşınan su bidonları
Ayakkabılarına asfaltsız yollarında çamur bulaşan çocuklar
Her sabah okula giderken mahalle çeşmesinde
Ayakkabılarını yıkayıp hem elleri hem ayakları donanlar
Mahalleden servise binemediği için kilometrelerce yürüyen
Seksenlerin garibanlıktan zenginliğe geçen yolcuları

Çocukluğunuzda sadece Almancılarda gördüğünüz
Bugün oval ofislerinizin kapısında duran Mercedes
Kömür kokan mahallelerden sosyete semtlerine taşınan
Doğalgazlı evlerinizin alttan ısıtmalı odalarında
Çorap değiştirir gibi sevgili değiştirir olduğunuzdan beri
O fakir ama mutlu aile özleminde kavrulup gideceksiniz
Mahalle arkadaşlarıyla bir köşede buluşup cigara tüttüren
Kafelerin asma katlarında elinizde en son çıkan telefonlarla
Tüttürdüğünüz nargilelerde aynı tadı alamadığınızı
Sosyal medya hesaplarına sahte gülüşlü fotoğraflarınız ele veriyor.

Hoşbeş edilen eşe dosta selam vermeden geçilmeyen sokaklardaki keyfi
İnternette gezdiğiniz binlerce üyeli sitelerin vermediğini de
O kıt kanat günlerde oturduğunuz yer sofrasında ki lezzeti
En lüks lokantalarda nede en iyi aşçılarda bulamadığınızı da
Her şey daha güzel olacak derken nerde hata yaptığınızı bir düşünün

Maddiyatı kazanmak için maneviyatı nasıl yok ettiğinizi
Evinize ekmek götürürken helal mi haram mı diye sorgulamadığınızı
Arkadaşınız zor durumdayken yardım yerine ellerinizi ovuşturduğunuzu
Namazı niyazı unutup eskiden bizde kılardık yapardık demeleriniz
Serhoş olmadıkça bir iki kadehten bir şey olmaz deyişleriniz
Cumadan cumaya namaza gidişinizi nasılda inançlı biri olduğunuzu
Felan hocanın tayfasıyla yaptığınız umrede çektiğiniz fotoğraflarda
Sırf moda diye bıraktığınız sakallarınız da gizleyemez yüzünüzü

Maddiyat olarak zenginleşip manen fakirleşen seksenlerin garip yolcuları
Yaşınız kırka merdiven dayamışken anne babanızı köye defnederken
Bir oturup düşünün köyden çıktığınızdaki halinizi manen zenginliğinizi
Birde şimdi rezidanslardaki sahte yaşamlarınızı, yalnızlığınızı, kayboluşunuzu
Babanızın ömrü bitti sizleri iyi bir evlat olarak yetiştirmeye çalışırken
Sizler se kayboldunuz şehrin zenginliğinde lüks hayatın şatafatında
Keşke çıkmasaydım köyümde kuru soğanım olaydı aşım diyen babaların
Partiden partiye koşuşturan yarı çıplak kızlarını gördükçe utanan annelerin
İşte öyle bir zaman ki seksenlerin garip çocukları ne tam inançlı ne de tam inançsız

Haydi uyanın yeter artık bu kadar uykuda gördüğünüz sahte rüyalar
Sen kalkıp gitmesen de köyüne elbet bulursun kaybettiğin değerleri
Hiç açılmayan kitaplarında veya bir iki ihtiyarın anlattıklarında
Anlatsınlar sana köyden babanızın nasıl geldiğini
Senin terk ettiğin mahallede komşularının nasıl sahip çıktığını
Bilmem kaç gün kapılarını açıp çekinmeden evlerinde yatırdığını
Kahvede her gün iş beklediğini ama bir gün bile boğazından haram geçmediğini
Anlatsınlar sana fakiri, yoksulu nasıl doyurduklarını, yolda kalana yardımı
Arkadaş dediğini sırtında nasıl taşınacağını kapıların nasıl açılacağını
En iyi müteahhitlerin bile şapka çıkarttığı bir gecede bitirilen evleri
El birliğiyle nasıl yaptıklarını anlatsın hele biraz vaktin varsa
Köyünde hanımını bırakan kocanın bırak harama el sürmeyi yan bile bakmadığını
Aşkın sevginin bir mektupla nasıl dolup taştığını
yavrularının kokusu burnunda tüten babaların özlemi
Ah çekerek mırıldanan şarkılar anlatsın sana...

İsmail Merdin
Kayıt Tarihi : 13.6.2019 15:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Merdin