sekize davet
neden bana öyle bakıyorsun
yok edici
belliki sende oyuncu olmak istiyorsun
yok ediyorsun orta yerden
çembere geç izle diyorsun
ah bana bir kız bakacaktı da ben ona bakamayacaktım
ama bizim zamanımızda filört gelişmemişti
ben fülüt bile çalamamıştım
köyden kente göç
biraz pornografi geliştim
arada
uzun bir hol
hiç salon görmeden meydanlara çıktım
isyanımda ideoloji bulmadı
basat kaldım
yarım yamalak gelenek görenek ekmek kırıntısı bilgilerle
daha çok hayal daha az ders çalışmak
hırsım yoktu ama bağımlıydım oyunlara
düşüncem yoktu daha çok aptaldım
yok o kadarda değil saftım
açtım
her kes gibi değildim bir görevim vardı
bu dünya gelmemim nedeni
görevim neydi öğrenmem gerekiyordu
izliyordum ama daha çok tuluyordum
zamana
hayatı deneyimleyerek öğrenmeye çalışmak yıpratıcıydı
doğal olarak bebeklik kırsalda zorda olsa az buçuk çocukluk
normaldi benim için
akıllanmaya başlayınca zorlanmaya başladım çokça
kimseyi görüp kimseye görünemiyordum
kendimi görüp kendime görünmeye çalışıyordum
düşünmeye çalışarak hayal edip
duygulanıp ağlamakla daha çok hissediyordum kendimi
ruhum yıkanıyordu kendi duygularımla duygulandıkça
öğrendim bunu
ama akıtmadım içime asla
insanlarla iletişim kurmadım ama dağla taşla kurdum
bu doğayı öğrenmek anlamında değil
alışmak belki
bütünsel varabilmek sorabilmek düşünebilmek
böyle olabildim doğayla
karışmadım o da bana karışmadı
yalnız dikkatsizdim biraz ellerime ayaklarıma dikenler battı
düştüm taşın bağrına kaşım patladı anlım yarıldı
toprakla, çamuru sevdim
ama kirlenmekten çok korktum
sonra kirlenmenin temizlik olduğunu öğrendim
temizlendim
elimi ayağımı vücudumu yıkarken duygularım karıştı
beden ruh bir yıkandım
sonra kızlarla bir yıkanmak istedim
aklımı saldım ruhumu kaçırdım
ne oluyordu bana bütünsel bir bakış
ben mi bakıyordum kızmı bakıyordu bana
evet, bir birimize baktık ama sonra aşk baktı
aşkla kim bakar bilmiyorum
şairler mi
ben büyüdüm iyi kötü yetiştim
ama büyük olan ben miyim
hayatım
dünyam küçük kaldı
yeni doğan bebeğin bile dünyası benim dünyamdan büyük
hayatı küçük
büyük hayatlarla küçük hayatlar
oldu mu
olmadı hayatımıda çok kullandı az kaldı
küçüklerin hayatı daha çok
kozmoz ama mayası kaos
kaza bela gelmezse canlının başına
bir sinek bile çok yaşayabilir görece olarak
büyük olan bardağın boş tarafı
boş bardak büyüktür
dolu bardak dolu
kim büyük taşmı toprakmı
taş ocaklarında kayalıkları parçalıyorlar
ellerimizden çakıllar kumlar tozlar toprak oluyor
şanslı olan altın tozları mı
mutluluk mu duygularımızın ezilip gülümsememiz
gurur onursuz iyi değil
evet, görevim neydi
izleyici olmak
utanıp sıkılırsan biri oynar sen seyredersin
bir şans yakalayım dersen okurluk yazarlık vs
oyunculara hizmet edersin
daha iyi oynamak için gözüne girmeye çalışırlar
daha kaliteli izleyici olursun
şairlikte bir oyunculuktur bir fırsat yakalayamazsan
şiir yazar durursun
sıradan şiirle iyi bir reklam yakışmaz bana dersen
yazarak yaşarsın
yazdıklarınla insanlık yaşar
kızlar bana bakar
oğlanlar bana tavır sergiler
oyun oynar ben onları izlerim
hikayelerini yaşatırım dizilerde filmlerde
a bu kız o mu o ğlan bu mu
kuyruğumu takip etmeyi bıraktım
onlar olmasa bile hikayelerini yaşatıyorum
dizilerde ve filmlerde
ama şu kendini bilmez okurlar varya
gazeteci ve spikerlere ve de sonuculara tahammülüm azalıyor
gerçekle oynamak çekilir gibi değil
hele iyi kurgu değilse
bir de onlarla yarışıyorum galiba...
başlık
oyuncu izleyizi izci
neyin izcisi bu platonik doğallıkta, pilot
araçsız hayallerde uçmak
yok canım geleceği var etmek adına boşlukla savaşmak
yoklukla savaşmak geçinmek için ders çalışmak
varlığı hayal etmek
bir duvarın dibinde yaşamak
bir de hayata kızıp duvara toslamak hayal kırıklıkları içinde
varlığı değil yokluğu hayal et
varlığın değerini bil
onda eşya sende bilgisi yoksa sana satar o eşyayı
elde bilgisi yoksa eşyanın eşyası olmakta var
dişi kaşınıyor bebeklere ver
çocuklara ver oynasın henüz konuşamayan akılları sussun
yetişkinlerin bu eşya derdi ne
gazete kitap ne güzel okunurdu
kaçmak için lüks arabalar yatlar nere varırsın katlara
lüks hayat bu mu
en iyisi yokluk izi yokuz yok ayak izi
bence ruh izi akıl
kendi izinde saf başkasının izinde şeytan ya melek
kendi izinde başkasına merhamet
melek görevli gönülden gönüllü evliya olsa gerek
zekice dahice daha iyice her konuda izci okur
ama başlık... yok edici bakış
bakıştan duvar sonsuzluğa açık geç geçe bilirsen
bak baka bilirsen
sonsuzluğa sonsuzluk sekiz
sekize davet
Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 1.12.2020 21:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yatır "sekizi" yana....Olsun sana sonsuzluk!
Ne ala..
"Sekiz köşeli" dünya..
Varsa varlık, tadından yeme, yat yanına..
Yoksa..?
Sık dişini...
Hayal et...
Yatır sekizi, yana, yanına.......
Tebrikler Naki Bey...
TÜM YORUMLAR (1)