Yaprağım Sararıp Gülüm Solarken
İhtiyarlık Yakamızdan Sararken
Senelerdir Ben O Yari Ararken
Bundan Sonra Yar Da Beni Arasın
İçim Ateş Doldu Yanar Dağ Gibi,
Aşka düşen aşık elbet kan ağlar
Gidenler gelmiyor da yaslıdır sağlar
Kerbela çölünde hayrandı sağlar of
Ayrılık derdinin dermanı nedir dost
Dosta hasretlik ateşten çember
Bu çarkın elinden devran kan ağlar
Gidenler gelmiyor yastadır sağlar
Kerbela çölünde hayrali çağlar
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Dosta hasretlik de ateşten çember
Bad-ı Sabahta Benden Yare Haberi
Vahdet'ine Daldı Diye Söyleyin
Hatırlayıp Da Yâr Beni Sorarsa
Can Cananda Kaldı Diye Söyleyin
Bazan Rüzgar Oldum Estim Savruldum
Beratında nokta sırrı bilmeyen
Ne hacıdır ne hocadır ne dede
Marifetin çeşmesinden yunmayan
İsterse bin defa Kabe'ye gide
Taş değilim sana sürse yüzünü
Küçük Yaşta Düştüm Aşk Ateşine
Çekiyor Çöllere Yol Birer Birer
Takılmışım Bir Ceylanın Peşine
Söylesin Derdimi Dil Birer Birer
Aşıkın Sazıdır Aşkın Silahı
Boşa kınamasın bu alem bizi
Aşıklarda ateş olur kor olur
Ya bir hünkar olsam ya da Tebrizi
Ancak mezarıma eller yar olur
Desem ki bir dosta kendini yorma
Çarkı devran yüz mü çevirdi bizden
Bilmem ki dünyanın kararı nedir
Çoğu duymaz oldu sohbetten sazdan
Kardeşin kardeşten zararı nedir
Elbet insan gezmez insan avında
Ciyerimden yaraladı yar beni
Kafama vurmaya taşa gerek yok
El içinde paraladı yar beni
Hatunda görülen düşe gerek yok
Topraksız taş yere tohum saçamam
Bilmem ki ne deyim sana vefasız
Sen de benim gibi zora düşesin
Çıkıp yüksek kayalara seslenem
Garip bülbül gibi zare düşesin
On beşinde aklar düşsün saçına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!