ŞEKİLLERE BAK... DÜNYA İŞTE
Selamünaleyküm duyarlı gönül dostlarım. Saygılar, sevgiler sunarak ibret verici eserlerimi paylaşmaktan onur duyuyorum. Şekillere bak... Dünya işte derken aklınıza benimde anımsayamadığım bir çok konular gelebilir. Çünkü kainat içinde bulunan bir çok canlı,cansız varlıktan haberdar değiliz. Dünyanın bir çok yerinde farklı bitkiler, meyveler,sebzeler üretilip, tüketilmektedir.
Bizler sadece gördüklerimizi,duyduklarımızı, tanıdıklarımızı algılayabiliriz. Toprağın verimlilik durumuna göre üretimler bilinçli yapılmaktadır. Toprağa sadece biz tohum saçmıyoruz. Rüzgarın esmesiyle uçuşan tohumlar indiği yerde nemini aldıktan sonra mevsimlere göre yeşermektedir. Havada uçan kuşların gagalarında taşıdığı yiyeceklerin çekirdeğini düşürdüğü yerde de nem olduğu sürece üstü toprakla kapanınca fidanlar oluşmaktadır.
Ceviz neslinin üremesini tein, sincap gibi hayvanlara borçluyuz. Cevizden hoşlanan hayvanlar karınlarını doyurduğu gibi kışlık yiyeceklerini de saklıyor. Unuttukları da mevsimine göre yeşermeye çalışıyor. Son dönemlerde bağ,bahçe, arazi işleri çok düzenli yapılmaktadır. Teknoloji harikaları şehirlerden ilçelere, köylere ulaşmış durumdadır. Tarlasında üretim yapacak çiftçiler önce toprağın kalite ölçümü yaptırıyor, daha sonra da orada verim alacağı meyve, sebze konusunda çalışmalarını yoğun bir şekilde devam ettiriyor.
Kainatta ki güzellikleri, özellikleri duyup hissetsek bile, bize en yakın olan doğa güzelliği ufkun aydınlığıyla ruhumuzu okşamaktadır. Emekler çekerek yetiştirdiğin meyve ve sebzeleri dalından kopararak hormonsuz gıdalarla beslenmek gibi güzel bir şey olamaz. Her üretici alıcıya tüketiciye malını metheder. Güven duygusuyla tattırır üretebildiğini de değerince sattırır.
Arazisinin kıymetini bilemeyenler, çalışamayanlar, çalışanlara ortağa, veya icara vermelidir. Tüm arazilerin boş olması işlenmemesi Ülkemizin zararınadır. Dağlardan çıkan mermerlerin, taşların, çakılların bile işlenmesi bir çok hanenin ihtiyacının giderilmesine vesile oluyor. Yeşillik ormanların da oksijen dağıtması sağlığımız açısından ne kadar çok faydalı olduğunu biliriz.
Bir yılda dört mevsimi yaşarken bunların toplamından oluşan beşinci mevsimi de gönlümüzde yaşatıyoruz, sevgiyle kuşatıyoruz. Çekilen bunca emekler boşa değildir. Üzerinde hayat sürdüğümüz bu güzelim toprakların iki yüzlülüğüne başka bir konuda ele alıp, yazılarla,şiirlerle işleyip paylaşıma sunabilmeyi umut ediyorum. Çünkü ölümün soğuk yüzünü işlerken bile tüylerim diken diken oldu. Toprağın merhamet yönü de var, kalleş yönü de.
Sözlerin özü olan şiirlerim, yazı metninde ki eksiklerimi tamamlamaktadır.
Her şiirimde ibret dolu mesajlar bulunuyor. Merhum üstadım Aşık Veysel bu toprak konusunu şiirlerinde çok güzel anlarmış. Uzun ince bir yoldayım, Gidiyorum gündüz gece, Bilmiyorum ne haldayım, Gidiyorum gündüz gece. Bir başka eserinde BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAKTIR. diyor.Ozanı rahmetle anıyorum, mekanı Cennet olsun. Bende toprak üstünde ki şekillere bak... Dünyamızın sonu bu işte diyerek atılan her adımda dikkat edilmesinin gereğini vurguluyorum. Allah hayırlı ömür, hayırlı ölüm nasip etsin. Yaşanılan hayat serüvenin de kimseyi kimseye muhtaç etmesin. Hoşça ve dostça kalın.
***** ŞEKİLLERE BAK *****
Kürekle,çapayla yerlerini aç,
İrili, ufaklı tohumları saç,
Fidanı dikersen oluyor ağaç,
Toprak aynı toprak şekillere bak.
Yağmur, kar yağdıkça yere alışır,
Damlama,sulama köke ulaşır,
Mevsimine göre mahsul gelişir,
Toprak aynı toprak yeşilliklere bak.
Renklerin cümbüşü üstünde oynar,
Dallar da yapraklar çiçekle kaynar,
Pekmezi düşünen üzümü çiğner,
Toprak aynı toprak yetişenlere bak.
Tatsızı, ekşisi, mayhoş da mevcut,
Acıya, tatlıya alışır vücut,
Gözlerin yaşarsın soğanla acıt,
Toprak aynı toprak lezzetine bak.
Meyveler her boyda, sebze de desen,
Yaz günü ferahlar karpuzu kesen,
Zekidir konuyu sayfaya basan,
Pazar da gıda bol kaliteye bak.
***** DÜNYA İŞTE *****
Anamın rahminde canlanıyorum,
Organla donanıp kanlanıyor um,
Gıdamı aldıkça kıvranıyorum,
Düzgün duramadım büküldüm işte.
Dokuz ay on günde dünyaya çıktım,
Çocukluk çağıma şöyle bir baktım,
Gençliği yaşadım kınayı yaktım,
Hazır asker oldum dikildim işte.
Evlendik çoğaldık çileler arttı,
Bazı hayallerde sırtüstü yattı,
Vücudum yıprandı krizler tuttu,
Sonunda yaşlandım döküldüm işte.
Yatalak olunca her derdi çektim,
Bu dünya yalanmış çok geç fark ettim,
Direnci yitirdim nalları diktim,
Azrail ağına takıldım işte.
Sabah ezanıyla selam verildi,
Kefen hazırlandı yere serildi,
Musalla taşından kabir göründü,
Toprağın içine çekildim işte.
Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.
Zeki Çelik 2Kayıt Tarihi : 21.9.2012 11:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!