Sıradan bir kent turu için uyandığımda
sen çekip gideli çok yağmur yağmış
düşen yıldırımlar çok meleğin kanadını kırmıştı
çekip gitmiştin de…
yalpalayarak attığım her adımdaydın
musluktan buz gibi akan suyu yüzüme çarptığımda
üşüyüp titreyişimdeydin
sabahları huysuz oluşumu unutup
asık bir suratla aynaya baktığımda
yansımamla geçimsizleşip
kaşlarımı çatışlarımdaydın körpece
biraz gecikmiş kahvaltımda
sıcacık ekmeğime sürdüğüm kızılcık reçelinin
tadını sevişlerimdeydin
öylesine tatlı ki
şekerlice…
arayıp sormadığım eski bir dosta
yolda rastladığımda
bahane bulamayıp utanıp kızarışlarımdaydın
ve o kapalı çarşıda gezerken
yolun sonundaki dükkanın camekanında duran
kazağı kendime yakıştırışımda
beni o kazakla gördüğünü düşleyişimdeydin
güneşi batırmak için bir tepe ararken kendime
tüm bir günü seninle bitirişime şaşkınlığımdaydın
sen bitişlerimin sonunun hiç gelmeyişlerindeydin
sonu gelmeyen sensizliği kestirip atamayışlarımdaydın
biraz da
saplantı mı
insiyak mı anlayamadığım
seni yaşamak dışında bir yere varamadığım için
kendimden sıkça sıkılışlarımdaydın…
Kayıt Tarihi : 24.1.2009 09:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!