gözlerine uğradım dün
tekin değillerdi neye uğradım
kupkuru
kupkuru bir sevda kalmıştı akıllarında
gözlerine uğradım iyisi mi
en sonda bekleyen yarından da sonra
ben niye soraydım gel git niye var
ay niye tiril tiril suların üzerinde
baktım sular gidiyor
baktım kumsalı kendi haline
bakarsın kumsalı çeriyle çöpüyle
gözler bırakılmaz öyle sevda başkadır
iki güzel tablo astım her birine ikişer
Şeker Ahmet Paşa
ayrılık muhterem kalsın istedim
gözlerine uğradım sadece önlem
ilk günden de önceki gün
tekin değillerdi hiç bilmedim neye uğradım
ben bildim başıma neler gelecek
iki değerli imza çaldım iki müzeden
gözlerine asacak iki
Şeker Ahmet Paşa
adına bak tablolarına bak çalana bak hislen
ayrılık ya ormanda bir geyik
ya onun gülleriyle kalsın istedim
Kayıt Tarihi : 21.3.2007 09:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
neler çağrıştırdınız.
muhteşem.
iki güzel tablo astım her birine ikişer '
Bakılan belki de alalade bir çift göz, lakin gören gözlerin, yüreğin güzelliği olmalı bu.
Tebrikler. Hele finali mükemmel.
Şiirin altına Ormanda Gülümseyen Geyik ve Yaşlı Güller ile Tomurcuk Gül tablosu asılmış Şeker Ahmet'in. Bu vesileyle köpeği koruluğa dikkat kesilen Çoban ile artık köye dönmekte olan Oduncu tablolarında da gezindim, şiirin aralarına astım.
'Ay niye tiril tiril suların üstünde'.
Bu görüntüyü de o anda gıda isteyen gönlümün sanat galerisine astım. Baktı sular gidiyor, baktı kumsal kendi halinde. Baktım, sulara bend gererek kendime çevirdim, baktım kumsal yalnız tam sıradır dedim. Su üstünde ay ile tiril tiril ütülü dostluk kurdum. Çok yaşa o dizeler.
Sırada Şeker Ahmet Paşa. Tiril tiril sular üstünde, sular ayna gibi, sular berrak, geyik gülümsüyor, güllerin kokusu geliyor, Cumhuriyet ve 23 Nisan Bayram sabahları tazeliğinden.
...
Şeker Ahmet Paşa:
Ayrılık muhterem kalsın istedim
.....
Muhterem ayrılık.. Ve.
Müzeden çalınan iki değerli imza. Geyik koşmaya başlamaktan vazgeçmişti. O yüzden fırlayacakmış gibilikten çok az kamburlaşarak uzaklaşmak istemişti. Ne çok yakışmış Şeker Ahmet Paşa. Geyiğin öyle duruşu. Arka ayaklaları ne kadar zarifti. Koşmaya kolaylaştıran kıvrımı. Geyik düşünüyor ve gülüyor. Gülü natürmort diyemezsin, köşeye uzanmış kökü, nerde olduğu bilinmeyen gül kargaşası sonrasındaki tomurcukla yine gül huzuru.
Şairin istediği gibi kalsın her şeyi Şekerce.
şiir yazıyorsunuz onu resimlemek hayal dünyanıza bağlı.
bir resim çizmek isterseniz tuale sığdırmak zorundasınız
oysa şiir yazmak bir kağıdı taşırıp dışında kalan her harfi beyaza giydirmektir. birinin önceliği diğerinin sonunu belirliyor. bana göre şiir yazmak, resim yapmaktan daha zor.
iç içe geçmiş zincir görseniz sıradan bir bağlılık gibi gelir insana. her halkası birbirinin aynısı olması ve bir tanesinin kopması bütününden bir şey alıp götürmüyor geride birbirinin aynısı bir kaç halka kalıyor. kopup gidenin boşluğu bile bağlılığı yitirmiyor.
şair; bir gözbebeğime resim çizerken diğerine şiir yazdı. anladım ki penceremin önünde duran iki saksı da yalnız değil.
sevgi ve saygılarımla.
TABANCA
...
....
tutalım yanılıp ateş ettiniz
Şeker ahmet paşa'nın resimlerini
eski hececilerin şiirlerini bir de
ben çok seviyorum siz de seviniz
cemal süreya
2.Anekdot
1896’da yabancı misafirleri ağırlama işleriyle ilgilenen Yabancı Konuklar Teşrifatçısı (Protokol Sorumlusu) oldu. İlk saray ressamlarından biri olan Şeker Ahmet Paşa, yaver olduğu ve Şehzade Yusuf İzzettin’in huzurda bulunduğu bir sırada II. Abdülaziz “Yaver Ahmet Efendi’yi çağırınız” diye emretmiş, mabeynci hangi Ahmet olduğunu anlamamış, Şehzade Yusuf İzzettin “canım bizim Şeker Ahmet” demiştir. Bundan hoşlanan Abdülaziz kahkahalarla gülmüştür. O zamandan sonra Ahmet Ali, iyi kalpliliğinin ve uysallığının karşılığı olarak bu lâkapla anılmıştı.
Asker ressamlar geleneğinin en önemli temsilcilerinden olan Şeker Ahmet Paşa’nın resimlerinde insanlara ve olaylara odaklı bir yaklaşım yerine; ormanlar, meyveler, çiçekler, karacalar, geyikler, koyun sürüleri ve çoban köpekleri sevgi ile işlenmiş motiflerdir.
.
TÜM YORUMLAR (7)