ŞEHZADE ERTUĞRUL ÇELEBİ (Gülce-Buluşma)
Üç deniz arası cennet bildik biz ânı
Su yatağı bol, otlağı bol, ovası ve dağı bol
Yayla için yazlağı ve kışla için kışlağı bol
Oğuz atanın soyu doluyordu
Bir baştan bir başa Anadolu
Türkoğlu Türkün oluyordu mekânı…
Yıldırım Bayezid Han hanlar hanı
Hızıyla ünlenen, yıldırım hızlı
Sekiz oğlanla bir kızlı
Osmanlının dördüncü sultanı…
Sekiz oğlandan biri
Şehzade Ertuğrul Çelebi
Bu şiirimizin konusu ve ana fikiri
Hadi bakalım yürüyelim helebi yolu
Kalmadan geri, ileri hep ileri…
*
Bin üç yüz yetmiş altıydı
Gülen yüzlü oğul doğdu
Sanki bir kemer altıydı
Yanlarından ışık boğdu…
Gezer dolana dolana
İçtiği sular bal ona
Babaydı iki oğlana
Hayalleri dağı ağdı…
*
Yürür hayat yolunu
Kötüye düşman olur
Çeker heyhat kolunu
Hataya pişman olur
Döner vahyin özüne
Uyar kuran sözüne
Yaşlar dolar gözüne
Gözleri şişman olur
Büyümüş olmuştu genç delikanlı
Kendini bulmuştu dinç ve heyecanlı
Bekliyordu iller, yeni vilayetler
O bir şehzadeydi anlıydı ve şanlı
Bin üç yüz seksen dokuzdu tarih zaptı
Saruhan ve Karesi vilayet yöneticiliği yaptı
Yıl bin üç yüz doksan, aylardan otuzdu, belki de şubattı
Yıldırım Beyazıt han İzmir hariç,
Batı Anadolu’yu Osmanlı toprağına kattı
Diğer oğullar diğer illeri alırken
Ertuğrul çelebi de Aydın idaresini kaptı…
*
Ertuğrul Çelebi Camisi;
On dokuzuncu yüz yılda yapılmıştı en erken
Ona on ölçülerde, kareye yakın dikdörtgen
Çatışı ahşap yapılı, çamdan, belki de gürgen
Moloz taş ve tuğlayla yapılanıyor derinden
Duvarların kalınlığı tam tamına bir metre
Tutulur inşaata başlarken gönye ve etre
Boyadan önce tüm duvarlara sıvadır setre
Asırlardır boyayla kaplanıyor enderinden
Son cemaat yeri, yerini bulmuşta serinden
Caminin kuzeyinde söylerim sözü erinden
Camekânla kapatılmış burası ön yerinden
Öne doğru gelirken his toplanıyor derinden
Yedi mukarnas kapıdan geçilir sıra sıra
On sekiz adet pencereden ışık vura vura
Miraca gider gibi nice hayal kura kura
Mihraba gelirken göğe hoplanıyor derinden
Bursa’da yaptırdığı mescidi ondan hatıra
Belki de birileri, babası onun adına yaptırdı deyip
Sözümüzü eyip başka yöne buracak…
Biz yerini söyleyip caminin, yazalım satıra
Sipahiler çarşısındaki yerinde
Cumhuriyet caddesi üzerinde
Bugün hala dimdik ayakta duruyor, duracak…
*
Hayatı hakkında fazla bir bilgi yok
Ölümünü yazalım biraz da biz;
Güya bu konu da çelişkili haberler çok…
Ölümü üzerine bilgiler çelişkili
Sorular sorulara, ilgili ve geç kili
Cevapsa bu soruya hakikaten müşkili
Belki şafak vaktinde eceliyle ölmüştür…
Ankara savaşına babasıyla katılmış
Timur’un askeriyle muharebe yapılmış
Bin üç yüz doksan altı nefesi sonu bulmuş
Belki ecel akdinde ok eliyle ölmüştür…
Bin dört yüz yılındaki Sivas’ın alınırken
Timur askerlerinin esiri olunurken
Savunmasız kalıpta tutsağı bulunurken
Bir neferin yok dinde, kin yeliyle ölmüştür…
Başka bir kaynakta da, şöyle bilgi dürülür
Kadı Burhanettin’e savaşı var görülür
Bu savaşta öldüğü gün yüzüne sürülür
Ölmekte var hak dinde, kul haliyle ölmüştür…
Bursa’ya getirilerek cenazesi
Mekân oldu adına yapılan caminin bahçesi
Yazılmamıştı hiçbir dilin lehçesi
Yüksek harç ile işlenmişti kabir taşının endazesi
Bin dokuz yüz yedi yılında
Mermer oyma olarak değiştirilerek
Bir dizi düzenleme geçirdi Ertuğrul haziresi…
Var ya bir süresi her bir fani canın
Baki olan tek o, yoktur dengi eşi
Olsa da durası, gider diğer yanın
Dolandıran odur, feza da güneşi
Suyu damıtan da deniz taşıran da
İmkânsızlıklardan imkân aşıranda
Geldik topraktan da yine haşir onda
Kalan duran odur, vuslat insan düşü
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
Kayıt Tarihi : 4.2.2012 23:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Feyzullah Kırca](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/04/sehzade-ertugrul-celebi-gulce-bulusma.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)