Bir şehre yanmak vaktidir şimdi,
Yaban sevişlerin getirdiği avuntular adına.
Kayıp kentler yanıyor her defasında,
Fersiz kelimeler caddeleri arşınlıyor,
Yüzlerinde belli belirsiz bir yığın anlam.
Bütün her şey birdenbire susuyor,
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Şehrin Suskun Yazgısı
Bir şehre yanmak vaktidir şimdi,
Yaban sevişlerin getirdiği avuntular adına.
Kayıp kentler yanıyor her defasında,
Fersiz kelimeler caddeleri arşınlıyor,
Yüzlerinde belli belirsiz bir yığın anlam.
Bütün her şey birdenbire susuyor,
Yeryüzüne bir yağmur damlası düşüyor.
Eminönünden yaş-lı bir martı kanatlanıyor.
Güneşin kızıllığına sarılmak sevdasıyla,
Ufkun gerdanına bir çift göz takılıyor.
Geceye boyanıyor üç beş insan,
Avuçlarında bir kentin yanık kokuları.
Bütün her şey birdenbire susuyor,
Şehrin yüreğine düşüyor ızdırap şarkıları,
Bir annenin ağzından bebeği haykırıyor.
Yaşamayı emziriyor dilenci bir çocuk;
Çocuğun cebinde dilendiği hayatı saklı.
Hüzün kokan gözlerinin buğusunda,
Yağmur yüzlü bir annenin elleri okşanıyor.
Ve çocugun avuçlarında
Kırçiçekleri büyüyor rengarenk...
Kütün her şey birdenbire susuyor,
Kentin izbelerine, yaşamlar karışıyor hesapsız.
Yalnızlık aynalarında adamsı yüzler eskitiliyor,
Hayat sancılanıyor çocuk oyunlarında
Ve bir yakarış düşüyor şehrin dualarına...
(istanbul,2000)
Ars Moriendi
Güzel....
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta