Kaybolup giden şehrin sokaklarında
Bahar yağmurları seksek oynuyor.
Gece olmuş,tektük kapanmamış lambalar olsa gerek.
Sokaklardan gelen sesleri dinleyen birileri olmalı,
Hatta bu seslere ayak uydurup ağlayanlar.
Buğulu camlara başını koyup,
Yitirilmemesi gereken bir şiirin
Anlaşılmayan koylarında,
Saçlarından olta yapıp,
Denizi tutanlar olmalı.
Kaybolup giden şehrin sokaklarında,
Bahar yağmurları seksek oynuyor.
Ve hala ıslanmamış yürekler var sokaklarda,
Unutulmayan çiçekler var,
Şarkı söyler bozulmuş plak gibi.
Hep aynı şarkı,hep aynı başağrısı,hep aynı yok oluş.
Sigarayı sevgiden daha çok tüketen insanlar var bu şehirde.
Maviyi griye,yeşili siyaha boyayan birileri var,
Birileri diyorum,isimleri yok,sadece cisimleri var.
Kaybolup giden şehrin sokaklarında,
Yağmurlar seksek oynuyor.
Yıkanmamış kirli yüzlerle gülümseyen,
Karanlık insanlar var.
Caddelerde yalın ayak koşan,
Baltalı sevinçler var bu şehirde.
Kan damlar kesik her bir damarından.
Ve herşeye rağmen bahar yağmurlarıyla yıkanan
Bu sokaklarda deniz kuşları var,
Nisan ayını bekleyen,
Nisan yağmurlarını bekleyen.
Bu şehir bir şiir güzelliği ile ağlarken,
Ve sokaklarında yağmurlar,
Çocuk edasıyla koşuşurken,
Kocaman kollarıyla sarılıp gitme diye fısıldarken
Ölümüm bu şehrin elinden olacak diye korkuyorum.
(İstanbul-Mart 2002)
Nazmiye KayarKayıt Tarihi : 25.1.2007 16:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok iyiydi gerçekten tam puan +ANT bence tanıtmalısın reklam çağındayız ablacım...
eskiden çok eskiden
kaldırımlar daha genişken
mazgallara düşen demir paralara dilek tutarken
büyürken biz büyürken usul usul büyürdük
kimse bilmeden hızlı hızlı yürürdük zamanda...
yağmur ıslatırdı şehri apansız
ebemkuşağı takardık
çekirgeler gibi ağlardık
ışıklar akardı gece uzun sürerdi
şevişmelerimiz
eskiden çok eskiden
TÜM YORUMLAR (2)