Şehrin geceleri ürpertiyor beni
Havada rüzgârla sarmaş dolaş
Ağır bir karbonmonoksit kokusu
Sızlatırken burnumun direğini,
Arka sokaklardan gelen çığlık sesleri
Alıp götürüyor tüm benliğimi.
Yürüyorum şehrin sokaklarında…
Yavaş adımlarla,
Gittikçe yaklaşan öksürük sesleri.
Unutamam,
Sokak lambasının ışığında gördüğüm
O yüzdeki, derin çizgileri
Ve nasırlı elleri…
Karton değil de taşıdığı,
Sanki dünyanın derdi gibi.
Uzakta değil,
Hemen birkaç sokak ötede
Bir kâğıt mendil tutuştu elime
Abi alır mısın dedi?
Titrek bir sesle.
Ne işin var çocuk!
Gece vakti Şehrin sokaklarında?
Bir dilenci oturmuş köşe başında
Önünden asaletle geçiyor,
Yüksek topuklu ayakkabılar.
Takır tukur.
O sesle irkildi garibim.
Adeta konuşuyor, dilenciyle ayak sesi
Diyor ki: Sen bir taraf, ben bir taraf…
Yürüyorum şehrin sokaklarında…
Siyaset ve aşk yazılı duvarları
Önünde, madde çeken gençler.
Çöp konteynerinden fırlayan,
Toz yumağına dönmüş
Sokak kedileri,
Hepsi de yordu beni.
Yürüyorum şehrin sokaklarında…
Bir çığlık gibi yükselip,
Garda uyuyan evsizlere aldırmadan
Kalkıyor, 22:05 treni.
Haykırıyor sanki
Çaresizliğin girdabında,
Olan bitenlere isyan eder gibi.
Duyuyorum şehrin sokaklarında...
Kayıt Tarihi : 10.5.2022 12:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!