Şehrin metal yüreğine mersiye

Rizvan Yıldızhan
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şehrin metal yüreğine mersiye

-Mehmet Ayta’ya…-
Şehrin metal yüreğine mersiye

Sen/delemiyorsun bu şehirde, helal sana
Metal yürekler zaten göz göz
Üstelik pas akıyor gözlerinden pas/pas
Ve yazık ki kirleniyor kilimler
Diller naylon, notalar çığlık
Kimlikler ne zamandır kayıp
Hayret, sen/delemiyorsun bu şehirde
Artık atık ye/isleri…

Kalplerin sağır,
Gözlerin ağız olduğu bu şehirde
Sürüyorsun yağız gölgeleri birer at gibi yelesinden
Ve yürüyorsun aç gözlere
Yürüyorsun kapalı kutu gibi
Saç savrulsun sisler arasından
Yıldızlar gündüzlere…

Güzden gündüzlere
Kır/ağı yağmadan
Kurtar bu kurtlar sofrasından
Üçe beş kala/balıkları
Kuzular ki masumdur
Aman yok bu şehirde.

Eller, minik ve yumuk eller
Tükenmez kelam
Ve kalem tutan eller incecik
Şimdi elem tutuyor
Yumruk olmuş bal tutan parmaklar
Bal/yozlaşmış;
Epik çağın çığları
Üstümüzde kozlarını paylaşıyor
Böyle bir anda
Suçlu aşklar gibi çalma kapımı
Yalnız kal.

İskelenin iskeletine tutunanlar
Canlarını kuş yapmışlar kapanlara
Düşmüş düşeceği kadar
Şehrin düşme ihtimali yok artık, yok artık engel
Aşkın Leyla halini geç,
Bulut haline gel;
Yağ yanan yüreklere
Bu ateşle derviş ağlar, bu yarayı yar dağlar
Keremi kaybolan kentler kekeme,
Ferhad’ın getirmediği sular acı,
Latin görüntüler yüzümüzde,
Yüzümüz, yüzümüz güz gibi güz…

Şehrin karanlık çiçeklerinden yıldıysan eğer
Ellerini yu
Ve sonra uyu
Ve bir masal zamanı içinde
Kalbimin ferah kırlarına buyur
Orada yıldızlar hayallerle uyur
İlişmez birbirine kurtlarla kuzular
Saçlarını okşar bir çekingen yağmur
Güneş göz kırpar bulutlar arasından
Zaten her şey bir göz

Oysa metal yürekler göz göz
Oysa metal yürekler yüz göz
Hayret, sen/delemiyorsun bu şehirde, helal sana

24 Aralık 2008/Adana
Rizvan YILDIZHAN

Rizvan Yıldızhan
Kayıt Tarihi : 22.7.2009 13:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Rizvan Yıldızhan