bir tırtıl gibi kapandım içime
içimdeki nehirler akacaklar nereye
iki gözüm var
birisi hiç görmez diğerini
eski bir hüzündür aşk
her şiirle hatırlanan
şarkıları anlamlı kılan
çekip gitsen de kapıyı
bir türlü arkada bırakılmayan
sevgi sularıyla çalkalamadan
almam adını ağzıma
yedi kere yıkarım
yıkarım
yıkarım
hangimiz sevdalanmadık ki
hangimiz acılanmadık
bahar sevinçleriyle coşup
dallarımız çiçeklenmedi ki
topladım yıldızları
serptim rastgele
kondu pencerelere
daha bir ışıldadı bu şehir
gözünün rengine düşüveririm,
sanki bir ummana dalarmış gibi
şarkılar sazlarda dile gelince,
kanat takar yüreğim uçarmış gibi
bakma sen mehtabın iriliğine
ben hep ayın karanlık yüzündeyim
terk edip gidersen günün birinde
yüreğim sürükler aşk izindeyim
sen ilk değilsin azat ettiğim
hiçbir şey imkansız değil
sensiz de yaşanıyor bu şehirde
sokaklara dökülen gülüşlerini
savurup sağa sola
kopsa da fırtınalar
ay ışığı sûznak bir şarkı olup süzüldü
denizle buluşunca sanki hicaz’a döndü
yakamozlar saba’nın sihriyle sarhoş
bu fasl-ı şahaneyi sahilden izlemek hoş
giderken attığın şu kördüğümü
gelerek çözüver canım efendim
huzuru sevgiye katık edip te
gülerek veriver canım efendim
yıldızsız geceme mehtap oluver
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!