"Şehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ân
huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân"
İlahi dir bu seda bizlere kutlu beyan
Seneyi devriyen bekletme gel gel
Boşlukta hücreler sahib-i Vücudunu arar
Sen gelince her tarafı Uhuvvet sarar
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
yüreğine salık kardeşim Allah ramazanı şerifin şefaatinden mahrum etmesin cümle Ümmeti Muhammedi sevgilerimle
Çok harika bir şiir olmuş yüreğine kalemine saylık tam puanla kutlarım saygılar.
çok güzel kaleminize,yüreğinize sağlık....
Değerli çalışanızdan dolayı tebrik eder,
Ramazan'ı şerifin kutsal huzur ve mutluluk ikliminin bütün beşeriyeti kuşatması, gönüllere sevgi ve kardeşlik muştuları dağıtması dilek ve temennilerimle, asrımızın en büyük ihtiyacı olan, hayatın anlamlı yaşanmasını hatırlatan mavevi iklimden meltemler sunan çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Ne güzel demişsin Necati kardeşim ellerine yüreğine sağlık
Ne güzel yüreğinize sağlık Necati bey tam p. 10
Hoşgeldin ya sultan, Şehr-i Ramazan
Niyazlar ebvab-ı semaya, erdiği zaman
Gönüllere Rahmet şuaları, değdiği an
Seneyi devriyen bekletme gel gel
İlahi huzura eriyor, ömürler seninle
Bereket buluyor, her zerre nimet seninle
Hakkı istiyor, Hüsnü lisanlar seninle
Seneyi devriyen bekletme gel gel
Günahlara karşı bizlere, kalkan oldun
Nefsi terbiye eyledin, sevapla doldun
Binlerce seneye bedel, kazancı boldun
Seneyi devriyen bekletme gel gel
Necati Bey,
Günün anlamına uygun paylaşıma teşekkürler.....Güzel bir çalışmaydı....yüreğine sağlık.....
Başarınız daim ....kaleminiz tükenmez olsun...
Saygı sizedir...
Yüce YARADANIMIZIN Müslümanlara lütfettiği en büyük hediye olan RAMAZANI şerifi o kadar müthiş bir lisanla davet etmişsinki Çok duygulandım. Çok gururlandım. Elhamdülillah'ki senin gibi pırıl pırıl gençlerimiz var.Delikanlım seni anlından öpüyor Rabbime emanet ediyorum.tebrik edrim.10 + ANT Listeme alıyorum
Gel gel derken geldi bile mübarek Ramazan. Hoş geldi sefalar getirdi. Sefası elbette ki cefasına katlanan mü'minleredir.
Hayırlı Ramazanlar efendim.
Şiirinizin puanını Allah (cc) verecektir mutlaka. Madem ki' ORUCUN SEVABI BANA AİTTİR' diyor, onu meth-ü sena edenin ecri de onun sonsuz rahmetinden beklenmeli derim.
Hoşgeldin ya sultan, Şehr-i Ramazan
Niyazlar ebvab-ı semaya, erdiği zaman
Gönüllere Rahmet şuaları, değdiği an
Seneyi devriyen bekletme gel gel...Mükemmel... anlamlı ve çok güzel bir şiirdi kutlarım saygılar
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta