Dinleyin ey yârenler Sur’da ağıt sesi var! ...
Şehidin sılasında yaş döken annesi var
Bembeyaz güvercinler vuruldu kanadından
Zalim istedi diye, geçmedi muradından
Kurşuna siper oldu, korudu hilâlini
Sözlerle anlatamam yüreğin melâlini
Başlıya bağ eğdirdi, dizliye diz çöktürdü
Düşürdü maskeleri, haine kök söktürdü
Kanın son damlasına kadar mertçe savaştı
Göklere yükseldi ruh, fâni bedeni aştı
Cennetin kokusunu alıyorum parkandan
Bu millet ilelebet yürüyecek arkandan
Nefretin kuy(t) usunda akıl çekildi dar’a
Yürekler köz köz olmuş, iyileşmez bu yara
İhanet batağında yürekler sanki gece
Köke inilmedikçe çözülmez bu bilmece
Mecâlimiz tükendi, bedende hâl kalmadı
Ayıların yüzünden petekte bal kalmadı
Çeşmelerden kan aktı, bulandı pınarımız
Öyle kolay yıkılmaz, asırlık çınarımız
Ey hıyanet odağı, defteriniz dürülür! ...
Sizin de hesabınız elbet bir gün görülür
Ey şehit oğlu şehit, tarih seni yazacak! ...
Bu millet hainlerin mezarını kazacak
Vazgeçmeyiz bu yurttan, ateş bizi yaksa da…
Kanımız oluk oluk, ırmak ırmak aksa da…
İntikamın alınır; kahraman, kutlu nefer! ...
Şafak sökmek üzredir, inan yakındır zafer
Zemherinin ardından elbet bahar gelecek
Gülenler ağlayacak, ağlayanlar gülecek
Şanlı Mehmetçik diye anılan yiğitsin sen! ...
Vatana kurban diye sunulan yiğitsin sen! ...
Kayıt Tarihi : 19.3.2016 21:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!