Karşı duvarda;
İki ‘Bayrağım’ asılı,
Ortasında Atatürk’ümün asil, dolu dolu bakışları,
Mavi gözleri, sarı saçları,
‘Vatan size emanet’ diyor bakışları.
Kaç yıl öncesi?
Saydınız mı kaç yıl öncesi?
Kaç can gitti, kaç can bitti?
Yeri, göğü kanıyla aydınlatan, kaç evladımızdı?
Ah! ... keşke…
İnlete bilseydim yeri, göğü
Basıp geçmesin diye yabancının biri.
Sürseydim toprağıma elimi, yüzümü,
Vücudumdaki akan kan fışkırsaydı yere, göğe
Bayrağımın gölgesi, değseydi tenime.
Yaşamayınca anlaması zordur derler,
O yüzden suskun, o yüzden bocalıyor cümleler,
Kalemim tükenir, bitmez kelimeler.
İşte ben oradaydım, Çanakkale’de,
Acemi bir erdim, daha yirmisinde.
Vücudumu siper ettim gelene geçene,
Yarime yazamadım, veda mektubu bile.
Anam, babam, yarim sağ olsun diye.
Çoluğum, çocuğum,
Toprağım,
Vatanım,
Bayrağım, Bayrağım sağ olsun diye.
Ne büyük şereftir ki!
Şehit düşecek bedenim,
Gülecek, gülümseyecek geleceğim.
Bu beden nedir ki senin için Türkiye’m!
Ben Türkiyeliyim,
Türkiye’m için öleceğim.
Öldüğümü anneme söylemeyin!
Şehit düşmek isterdi o, şehit düştü deyin!
Gururlanıp, övünsün,
Emanetimdir kızım, oğlum
‘Yavrumun yavrusu’ diye sevsin anneciğime söyleyin.
Canım eşim, sevgili karım!
Biliyorum boş kaldı sol yanın,
Resimlerimize bakıp, mazimizle avun,
Mutlu olsun diye şehit düştüm
Vatanımla, Yurdum,
Kızımla, oğlum.
Şehitler ölmez derler ya!
Dua edip, gelin başucuma,
Deyin ki!
Sen rahat uyu!
Sen rahat uyu!
Gözün kalmasın arkada.
Bir ben değil, binlerce şehit kurban olsun sana,
Kanımızla boyanıp, şahlansın toprağımızda.
Türk’ün onuru, gururu atıyor şahdamarlarımızda,
Bayrağımız şahlansın, dalgalansın ufuklarda.
Ben şehidim!
Şehitlerime merhaba! …
Bilirim, gözyaşım karışıp yağmura,
Değdi şehitlerimizin canına.
Çanakkale’m merhaba!
Ayak basmaya bile kıyamam toprağına.
Sürünerek geldim işte yanınıza,
Bırakın ağlayayım hıçkıra, hıçkıra
Siz, Şehitlerimizin’ anısına.
(18 Mart 2012)
Gülsen YükselKayıt Tarihi : 19.3.2012 01:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)