Gelibolu Yarımadası... İkiyüzelliüçbin Çanakkale Şehidi... Şehitlikler... Mezarı olan ve olmayan şehitler...
Ormanlarımız, yeşillerimiz... Defalarca yakıldı. 1994 te bir daha yakıldı.
Kahraman ormancılarımız kurtarmaya uğraşırken dedelerinin toprağında şehit oldular. Binlerce hektar yetişmiş çam ormanı acımasızca yakıldı.
Bu gün... 2004 yılı... Ekim ayı...Tekrar harekete geçtiler, yine cayır cayır yakıyorlar. Yakılan orman değil, canlı bir tarih...Tarım arazisi açılıyor... Üzüm yetiştirecekler... Kanla beslenen üzümlerden de şarap üretecekler...
Şehitler... Şehitler...Çanakkale Şehitleri...
Mezara bile hasrettir, kemik ve etleri.
Şehitler yüzbinlerce... Mezarlarsa sayılı.
Gelen çiğnedi, giden çiğnedi yıllar yılı.
Her çalı dibinde yatıyor onlarca şehit,
Her ağacın anlamı var, sanki canlı şahit.
Yeşile hasret bırakılmış bir Çanakkale,
Utanmayın yakın, otları da yakın hele...
Yeşile ait ne varsa şehitlikten silin,
İsmini de lügatlardan kazıyın yeşilin.
Elbet kötü niyetlileredir benim sözüm,
Arazi açın, yetiştirin şaraplık üzüm.
Şehit kemikleri sızlar böyle planlardan,
Başka anlam çıkmıyor ki bu yapılanlardan.
Şehitler cennete uçtu, ateşte yanmazlar,
Onları dünyada yakıyorlar, utanmazlar...
(İstanbul:19.10.2004)
Ekrem ŞamaKayıt Tarihi : 19.10.2004 10:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Offff abim offfff, şu Çanakkale var ya benim zaten en büyük yaramdır....ve her zaman söylerim, her yetişen Türk gençliği Çanakkale yi görmelidir...oradan yatan şehitleri, orada yatan ama dipdiri duran ibretamiz dersleri görmelidir...
Rabbim bu Ramazan'ın hürmetine, art niyetleri ve suistimalleri akim bıraksın inşallah...
Allah razı olsun....değerli abim...
TÜM YORUMLAR (1)