Şehit Öğretmenlere…
Mâlum dörtlükle başlamıştı her şey:
“Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda yürüyen genç arkadaş,
Öğret, öğren hakkı halka; gürle, coş
Durma durma koş.”
İşte Ali öğretmen…
Yirmi yedisindeydi henüz,
Trabzon Of’ tan gelmişti,
Serin bir sonbahar sabahı.
Çorak topraklar,
Yüzleri sıcaktan kavrulan minicik yüzler
Onu bekliyordu.
Evlilik plânları yapıyordu.
Evlenecek, çoluk çocuğa karışacaktı.
Belki yeni bir Ali daha kazandıracaktı vatana,
Okutacaktı minikleri,
Büyütecekti fidanlarını…
Ama olmadı.
Zalim bir kurşuna kurban gitti.
Elinde kalemi,
Dudaklarında tebeşir tozu,
Alnında burcu burcu ter,
Öylece uzanıvermişti yere…
Abdullah öğretmen…
Antalyalıydı.
25 yaşında,
Gencecik bir öğretmendi.
Bingöl’ün Genç ilçesine atanmıştı.
Ama “Genç” yaramamıştı gence.
Gençliğine doyamadı Abdullah öğretmen.
Hâin bir pusuda yakalandı ölüme…
İşte Atilla öğretmen…
O da Antalyalıydı
Abdullah öğretmen gibi…
Bekârdı o da…
Ama ölüm onu Tunceli’ de,
Yatılı okulda yakalamıştı.
Gözlerini kırpmadan şehit etmişlerdi
Eli silahlı câniler onu…
Aynur öğretmen…
Altıncı yılını yaşıyordu Diyarbakır Ergani’de
Evliydi.
Uğur isminde sevimli mi sevimli bir oğlu vardı.
Ama Ergani onlara uğur getirmemişti.
Eşi Murat ve oğlu ile şehit edildi.
Üç masum can,
Üç taze kan,
Ve üç istikbâl yitirilmişti.
Aysun öğretmen...
Dışarıda çıldırmış bir rüzgâr,
Dinmek bilmeyen kar,
Dudakları morartan
Ve nefesleri donduran bir soğuk…
İçerde büzüşüp titreyen,
Üşümemek için birbirine sarılan minicik bedenler,
Minicik yürekler,
Ve sobayı tutuşturmaya çalışan minicik eller,
Dökülen tinerin etkisiyle bir ejderhaya dönüşen soba,
Ejderhanın yemi olmaya hazırlanan çocuklar,
Yüzlerinde dehşet ve şaşkınlığın izleri…
Ama durur muydu Aysun öğretmen?
İzler miydi öylece?
Durmadı, izlemedi.
Anne kuşlar nasıl yavrularına siper olurlarsa,
O da öylece siper etti kendini.
Bir kaplan gibi atıldı alevlerin ortasına.
Ve kurtardı yavrularını.
Ama ejderhaya kendisi yenik düştü.
Hayatı pahasına da olsa…
Melekler karşıladı onu,
Yüzünde tebessümle yumdu gözlerini hayata.
Unutulmayacaksın Aysun Öğretmen,
Unutulmayacaksın…
Bayram ve Yasemin öğretmen…
Ve adı gibi güzel olan
Sevimli kızları küçük Betül…
Cumhuriyet Bayramı’na sadece dört gün vardı…
Sınıflar süslenmiş,
Tatlı bir bekleyiş hakim olmuştu
Bitlis Erikli Köyü’ne.
Gülücükler savuruyordu etrafa
Küçük Betül.
Kırık dökük cümlelerle şarkılar mırıldanıyordu…
Ve derin bir sessizlik…
Ardından kulakları tırmalayan silah sesleri.
Toz duman oldu her yer,
Kan revân oldu…
Bayram öğretmen kana belenmiş,
Yasemin öğretmenin gözleri fersiz,
Ve Betülcük oracıkta cansız…
Üç tabut,
Üç solgun gül,
Ve üç mâsum yürek…
Neşe öğretmen…
Neşeliydi adı gibi.
Yirmi bir yaşındaydı,
Yirmi beş günlük öğretmendi daha,
Diyarbakır Bismil’deydi.
Öğreneceği, göreceği çok şey vardı.
Ama yetmedi ömrü.
Hâinler onu da geçirmişleri pençelerine.
Ahh Neşe öğretmen!
Nasıl da imrenirdi herkes sana,
Nasıl da yakışıyordu öğretmenlik sana.
Sen de katıldın şehitler kervanına,
Gelinliği ile uğurlandı memleketi Tekirdağ’ a…
Ve Mehmet Ali öğretmen…
26 yaşındaydı…
İki yıllık öğretmendi o da.
Diyarbakır Silvan’ da
Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndaydı.
Ona da kıydılar,
Onun da kolunu kanadını kırdılar.
Kavurucu bir temmuz sabahı geldiği Silvan’dan,
Serin bir nisan akşamı ayrılıyordu.
Hem de ne ayrılış!
Ardında kızılca kıyamet…
Uğur ola Mehmet öğretmen!
Allah senden razı ola!
Makamın cennet ola!
Sen de gidiyorsun şehitler diyârına…
Güle güle hepinize!
Güle güle kutlu insanlar!
Güle güle eğitim ordusunun kutsal neferleri!
Kaleminiz kırılmadı,
Biz devraldık bu kalemi.
Ve bu kalem sonsuza kadar yazmaya devam edecek;
Hem de hiç silgi kullanmadan.
Bu şarkı yarım kalmayacak,
Gelecek ışıksız,
Toplum çâresiz olmayacak.
Yanmaya devam edecek bu meş’ale
Yeryüzü ilimle doluncaya dek…
Haşim SEYİTOĞLU
Türkçe Öğretmeni
Kayıt Tarihi : 2.4.2007 20:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şehit öğretmenlerimizin hayatından çok etkilenerek yazdım bu şiiri. Allah hepsine rahmet eylesin. Ama bu ordunun daha çok neferi var. Dedim ya; 'Yanmaya devam edecek bu meş’ale Yeryüzü ilimle doluncaya dek…'

Her zaman bizleri yetiştiren, saygı ve sevgi duyduğumuz öğretmenlere yazdığınız bu şiir çok anlamlı ve hüzünlü. Kutlar, bu vesile ile tahsil hayatımda emeği geçen, şu anda hayatta olmayan öğretmenlerimi rahmetle ananrım.
'Yanmaya devam edecek bu meş’ale
Yeryüzü ilimle doluncaya dek…'
Bu mısralar, şiire yazacak birşey bırakmıyor zaten. Kaleminize sağlık öğretmenim. 10
Gönül bahçemden gönül bahçenize 1001 renk çiçek yolluyorum. Kabul buyurunız lütfen.
Saygılar...
Her zaman bizleri yetiştiren, saygı ve sevgi duyduğumuz öğretmenlere yazdığınız bu şiir çok anlamlı ve hüzünlü. Kutlar, bu vesile ile tahsil hayatımda emeği geçen, şu anda hayatta olmayan öğretmenlerimi rahmetle ananrım.
'Yanmaya devam edecek bu meş’ale
Yeryüzü ilimle doluncaya dek…'
Bu mısralar, şiire yazacak birşey bırakmıyor zaten. Kaleminize sağlık öğretmenim. 10
Gönül bahçemden gönül bahçenize 1001 renk çiçek yolluyorum. Kabul buyurunız lütfen.
Saygılar...
Sizler gibi yürekli, duyarlı ve sevecen öğretmenler olduktan sonra,... Duygulu dizelerinize ve duyarlı yüreğinize selam ve sevgilerimle,... Neriman Zevkliler
Sizler gibi yürekli, duyarlı ve sevecen öğretmenler olduktan sonra,... Duygulu dizelerinize ve duyarlı yüreğinize selam ve sevgilerimle,... Neriman Zevkliler
TÜM YORUMLAR (6)