Annem ben şehit oldum
Bilirim "Dünyanın odu başına döküldü"
Yer kaydı ayaklarının altından
Acı haberi alınca
Alevler yüreğini lime lime dağladı
Doğan güneşe
Akan suya
Öten horoza
Tek tek gücendin
Ne yapalım "Zenginimiz bedel öder
Şehidimiz fakirdendir" annem
İhtiyarlar konuşuyor çan çan çan
Uzak bir yerlerde
Çok korkak ve çok hırsız.
Gençler ölüyor
Hiç suçsuz ve hiç günahsız.
Onlar bilmiyorlar mı ki
İnsanın sadece bir tek midesi var
" Doymamız birkaç dilim ekmek
Üç beş zeytinin başına"
Niye bu kadar aç gözlüler annem
Rabbena hep bana
Toprak onların başına
Keşke şu dünyayı ve tüm ülkeleri annem
Sadece oğlu olan anneler yönetse
Asla çıkmazdı savaşlar, ölmezdi hiçbir oğul
Görmeden bakıyorsun şimdi annem
Duymadan dinliyorsun
Gözlerin acının resmi
Oğlum, diyorsun, oğlum
Kısılmış sesin
"Evimin yakışığı, umudumun kandili"
Allah böyle bir acıyı vermesin
Düşmanımın kapısındaki taşa bile
Aslında sen de öldün benimle annem
Yaşıyor sanılıyorsun
Her şehit yanında annesini de götürür
Ekmek aşına doyamadım bir de düğmece
Onları benim yerime de ye
Peynirli lahana çorbasını mısır ekmeğiyle
Zülbiyete taze ekmeği banıp banıp ye
Boğazına dizilmesin lokmalar
Oğlum bunu çok severdi diye
Gözünden akmasın yaşlar
Ağlamana dayanamam
Ne yapalım ölenle ölünmüyor annem
Acıyan yer başka, acıkan yer başka
Kızma kendine
"Bize kıyanlar kahpeyimiş hepisi, of of! .."
Beni çok özlediğinde Tanrı'ya bir kez yalvarman yeter
Rüyalarına gelirim hemen
Annem "Görüp konuşamıyom artık seninle
Hâlimi sevdiğim türkülerden anla"
Türkü bu, her şeyi der:
"Kışlalar doldu boşaldı bugün
Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare
Seni vermem Azrail'e / Ben ölem, ben ölem
Ham meyveyi kopardılar dalından"
Sen sakın ağlama
Benim ölmem lâzım diyorsun
Oğluma gitmeliyim
Bu dert alsın beni tez elden
"Ay ana, ay ana / Sen menim özüm ana
Özüm ana, gözüm ana / Sohbetim, sözüm ana"
Annem ben türkülerdeyim artık, yasemin kokusunda
"Şu dağların yükseğine erseler
Lâle, sümbül, mor menevşe derseler"
Ama beni derdiler annem
Köklerimden yoldular hem de
Demediler bu daha yeni açmış, körpelerden körpe
Koksun şu güzelim hayata
Demediler bu dünya hepimize yeter
"Yeni bir sevda edecektim belki
İncir aşlayacaktım / Şu dağın arkasına"
Şiirler birikmişti içimde
Onları yazacaktım
Kahramanı olacaktım kendi öykümün
Ayşe, alırsam eşim
Alamazsam kara sevdam olacaktı
Bebeklerimi koklayacaktım kırmızı beyaz
Güller açacaktı içim
Ama ben şimdi gül oldum annem
Kırmızı kırmızı kanayan
Senin yüreğinde, yurdumun bahçelerinde
Arkadaşlarımla beraber renk renk hepimiz
Ayrı evden, ayrı köyden
Hepimiz pırlanta,otuz bin tane inci
Ben öldüm kurtuldum diye
Şu dünyanın derdinden, yükünden
Sana böyle teselli olmak kaldı
Bir de resmim, hani senin çok sevdiğin
Bizim bahçede çekilmiş, dutun altında
Onun yanına git annem, onunla otur
Konuş onunla
Artık ben bir fotoğraf oldum annem
Hep aynı yaşta, hep aynı gülümseyen
Çok gençtim,senin kıymetini az bildim diye
Bana gücendiklerin için üzülme annem
Gönül koyduklarına olma bin pişman
Benim yastığımı yere düşürdü diye
Kardeşime kızma o kadar
Sevdiğim yemekleri yapıp yapıp
Sofralar kurma artık
Ben gelemem
Hiç iyi değil demesinler sana, hiç iyi değil
Oğlundan sonra böyle oldu
Ben yaşıyorum aslında annem göklerde
Bir sarı köşkteyim yanında Kevserler akan
Seni bekliyorum orda annem
Yoluna kırmızı halılar serdim
Elimde şehit çiçekleri gelinciklerle
Dilimde "Yâre gidem, yâre gidem..."
Kayıt Tarihi : 11.11.2012 21:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Oğluma gitmeliyim
Bu dert alsın beni tez elden
'Ay ana, ay ana / Sen menim özüm ana
Özüm ana, gözüm ana / Sohbetim, sözüm ana'
..
nur içinde yatsın tüm şehitler..
TÜM YORUMLAR (1)