Güneş kıyamete doğuyordu
Gelibolu yarımadasının çamları huzursuz
Karşıda Lapseki sırtları, Kereviz deresi
Alçıtepe, Anafartalar…birbirinden ayrıcalığı olmayan
Granit,keskin bıçak ağzı kayalar
Güneşin acımasızlığı toprağa vurmuş
Koca çimende bir kaval sesi
Hüzün dolu…
Taylar geçidini aşıp, şahin sırtlarına ulaşıyor
Bir şehid emaneti sabahın köründe
Kaval çalıyor…
Zamanın işaret taşlarını andıran insanlar
Beş on adım ileri, beş on adım geri geliyor
Vagonları kırık dökük doluluğu küsmüş tren
Yükünü çekmekte zorlanıyor
Halsizleşmiş ağaçlar,kelleşmiş tepelerden
Tren. Çanakkaleye yol alıyor
İstenmemiş bir yerden geri dönmüş,
İstenmemiş bir yere gidiyor
Bir ŞEHED EMANET’ i
Göğsünde kırlangıç uçuşları
Kötülüksüz bakan gözlerle
Cesaret tepesinde, yanlı…
Kaval çalıyor…
Çalıyor… çalıyor…
Kayıt Tarihi : 15.12.2006 16:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!