Şehit Anası Şiiri - Bülent Arkan

Bülent Arkan
577

ŞİİR


71

TAKİPÇİ

Şehit Anası

Hazırlık yapmıştı telaş içinde
Oğlunu gözledi penceresinde
Nüksetti özlemi başka biçimde
Ayy dedi geliyor, döktü yaşını

Gece karanlığı çoktan olmuştu
Çekingen el ile kapı vurmuştu
Ananın yüreği yandı tutuştu
Vah dedi kuryeye eğdi kaşını

Anladı bir anda kötü gerçeği
Acının tartısı yoktu ölçeği
Dilinde dolandı ilk diyeceği
Eğildi kapıya çaldı başını

Teskere yakındı gelmişti sona
Tez sarılacaktı biricik cana
Sevdiği yemeği yapmıştı ona
Aldı tencereyi, döktü aşını

Bir garip uğultu sardı dört yanı
Kim neyi söyledi neydi beyanı
Başından aşağı cekildi canı
Oy dedi dövündü yoldu saçını

Emanet elinden kayarak gitti
Kim ne derse desin evladı yitti
Söylenen ağıtlar yürek eritti
Dövdü duvarları kırdı taşını

Kim ne bilirdi ki nasıl büyüttü
Ağladı dövündü göğsün çürüttü
Herkesin verdiği tek bir öğüttü
Şehidim diyerek eğdi başını...

Istı çenesini, kırdı dişini.....

Ocak 2017...Bülent ARKAN

Dost kalemler

Çölde can pazarı, analar vaha
Hisseder yüreği, karışır aha
Gözünde evladı çocuktu daha
Sormadı hiç kimse kaçtı, yaşını... Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA

Bülent Arkan
Kayıt Tarihi : 11.1.2017 16:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Almula Erdem
    Almula Erdem

    Cevap Yaz
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    Kuşlar Gece Ölür




    saçlarımda sarıyı
    gözlerimde sevdiğimi arama anne

    saçlarımın sarısını buğday başaklarında
    gözlerimi! Gözlerimi delikanlı çağımın
    ebedi sevdasında bıraktım anne

    şah damarımdan fışkırırken arşa al kanım
    gök kubbenin mavi çehresinde tutuştu
    yağmur çiseciklerine üşüşen gözyaşlarım anne

    yandı kefen tanımayan masumiyetime
    damlayan yüreği ayın

    şafağın kirpiklerinde pıhtılaştı
    yerlere saçılan çocuk gülücüklerim

    al! Anne sol göğsümden nişanımı
    bağrına bas

    dünden yetim düşlerimi anlat ona
    her akşam yolunu beklediğim
    gittiği seferden dönmeyen babamı anlat

    bir çift yeni ayakkabıya günlerce nasıl çalıştığımı
    uçurtma uçuramadığım kırları anlat
    yağmur basan evimizi
    tütmeyen bacamızı
    katıksız aşımızı
    en çok en çok da ninemim masallarını anlat
    Yemen seferinden dönmeyen dedemi
    Çanakkale harbinde şehit düşen amcamı anlat

    omuzlarında gezdir anne!
    uykularımın ay yıldızlı rüyasını

    tan yelinde süzgün mavilere sal saçlarını
    sabah yıldızının nemi düşsün
    açılmamış gül goncası dudaklarına

    yanaklarında allanan tan vurgunu
    kuşları çağır anne

    kan dolan gamzelerimin
    hilal damlayan suskunluğuna

    denizlere kopsun
    hür sevdamın dalga dalga etekleri

    kara yelin duvağından essin
    yurdun dört bir yanına
    güvercinlerin ak kanatlarından aksın

    gün kızılı sancıların
    esaret tanımaz doğumlarına

    değmesin anne değmesin diye
    hainlerin o pis eli
    ebedi sevdamın kınalı parmaklarına

    git! Uşak makamında yankılanırken ihaneti zalimlerin
    lâl olan dilleri doğranırken
    dilkeşhaveran makamının minarelerinde haykır

    delikanlı çağımın çiçeği burnunda sızısı
    dökülürken içi parçalanan göğün bendinden

    deşilen plesantasından denizin
    ölü doğururken gelincikler
    Gümüşdere’nin susan marşına

    dalında solan menevişleri haykır anne
    zalimlerin kana susamış kuduz sıfatlarına

    şimdi benim kıyılarımda toprağa düştü
    ağzı açık son nefesin ilk cemresinden
    henüz tüylenmeden serçe yavruları anne
    sustu çığlıkları üniformamın

    sende ağıt yakıp oğlum öldü diye ağlama
    ağlayıp da karaları bağlama anne
    şahadete yükselmiş yüreğimi dağlama


    ben Kandil’e doğan şafaklarda süzgün
    güneşin nabzını Yüksek Ova’da
    avuçlarında tutan asker


    benim postallarımda titrer
    inlerinde satılmış kahpelerin şerefsiz dölleri

    ben şanlı Türk’ün ölümsüz neferi
    ölüm saçarım anne! Ölüm
    bayrağıma göz diken soysuzlara

    hücrelerimin boynundan asılan
    künyemden şaha kalkarım bin defa
    bin defa doğarım doğranmış dokularımdan
    kırarım nazlı hilâle uzanan o pis eli

    sen yeter ki ağlama
    dik tut eğilmesin o güzel başın
    alçakların önünde

    giderken son nefesimden
    üzerime kopan ezanlarla sevdiğimi

    sessizce ört üzerime
    nazlı kızımı anne

    son defa aç kuzuna kucağını
    doyasıya çekeyim içime kekik kokulu sineni
    sonra anne sonra
    hep gülümse bakıp göklere
    bakıp Türk’ün şanlı bayrağına

    ve unutma
    kuşlar gece ölür anne …



    Filiz Kalkışım Çolak


    ....Sevgili dost yüreğinize yoldaş olsun yüreğim....saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Ozan Ali Aydın
    Ozan Ali Aydın

    güzel yürekten dökülen hüzünlü bir hikaye gibiydi şiir Allah bir daha hüzünlü şiir yazdırmasın bu güzel yüreğe

    Cevap Yaz
  • Serap Irkörücü
    Serap Irkörücü


    Savaştaymışız gibi hemen her gün yaşadığımız acıların asıl yanan yüreği kim ne derse desin analardır....

    Canından can kopan analar.... neyin adına evladını yitirdiğini sorgulayan anlar...... bu acının onunla beraber yaşayacağını, hiç küllenmeyeceğini bilen analar....

    Koşmanın tüm özelliklerinin uygulandığı duygulu şiirinizi ve sizi kutlarım Bülent Bey.... Saygılarımla.....

    Cevap Yaz
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün

    Şiiri okudum, dedim yine;
    'Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar'
    Herkes gider sarılır ağlayan anaya, 'başın sağ olsun' diye fısıldanır. Sorun bakın o anaya , ne baş düşünür , ne sağlık. Sorun bakın ona oğlu ölü mü , diri mi ?
    İçim yandı okurken, Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Dinsin bu acılar da böylesi şiirler yazılmasın.
    Kaleminiz daim olsun.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (20)

Bülent Arkan