Şehit Şiiri - Kaan Kılıç

gelirdi cürmü meşhut caddelerden
bulvarlardan kan kadavra yaralardan
milyon oktav naralardan
görünmeden görmenin kutsanmıs erdemıyle
görmeden görünmenin korkunc kifayetiyle
kumral aslan endamıyla milyar kırat gecerek
görünmekle gövdelenip gassalca irkilerek
menzil geçti zula geçti kulvar geçti yol geçti
safkan arslan çığlığına haşmetle dönüşmeden
seksenmilyon süvari nüshasız sır surete
müteşabih ve muhkem görünüp görünmeden
gelir ey vahşetin şavkından kavşağından
kanat kanat kartalları döke döke gelirdi
ey gelirken boran gibi kor ateş gibi har gibi
demirden yeleleri haşmetle dalgalanan
kapkara pençeleri ateşlerle daglanan
karazırhla parçalanan bir arslana benzerdi!

Görünmeden görmenin kutsanmış erdemiyle
görmeden görünmenin korkunç kifayetiyle
gelir ey pençe pençe gelir ey perçin perçin
namussuz namlulardan fışkıran saçmalara
kanrevan Katrankara akbaba kurşunlara
görünüp görünmeden şahbaz dizilmek için

gel o uzak çiyanların çatalbıçak dağlayan
Çetrefil sorgusuna, şusuna, busuna,öfkeli
volkanların Lav kusmuk korkusuna,
takımadaları,Zodyaklar memleketler adına!
Uzay boşluğu, Samanyolu,ey kutuplar adına!
Cumhuriyet,hudud,hiddet ve ey sınırlar adına!
mızrak mızrak yelelerle ey külhani kunt arslan!
görünmeden görmenin kutsanmış görkemiyle,
Dağılıp toplanmanın dağınık hengamesiyle!
Paramparça cigerimde kanrevan üniforman!

Onlar ki taburlarca,mitralyöz,bazuka ve ızdırap
Onlar ki süngülerle,sarjörlerle,kasaturalarıyla
Burgu burgu mevzilenmiş sarp gerilla puşt girdap!
Onlar ki sarp şakilerin muştusu esrarperest bir efkar!
Karanlık kalburüstü ormanın kıllı kasıklarından
Fışkırarak, tumturaklı bir tarantula güruhu
Gibi pençe pençe baldıranla bağrını dağlayarak
Seni simsiyah bir kuğunun kuytusuna attılar!

Ey tarandıkça kutsanan efkarperest loş esrar!
Onlar ki ihatalar,kuşatmalar,piranha kıyımlarla
Onlar ki ziftlenmiş mavzerlerin köpekbalığı agzıyla
Kumral okyanus sızan cellatsız cesedini
Dökmedemir namluların rahminde unuttular!

sen devrilirken devrik bir lider ikindisi
sen devrilirken
Demirden bir Diktatörün dilsizlik disiplini
Sen devrilirken
kanlı kafatasından jurnallenip sızmanın
muştulanmış görkemi!
ey tarandıkça kutsanmış Efkarperest kunt aslan!
tepetaklak taranmış Uçurumlu sarp bağrın
yekpare yeryüzüne kıyamda bir siperdir
kırbaçlanıp şahlanmış küheylan kızıl kanın
kanrevan bir mahşerin atardamarlarında
Muştulanmış bir şefaatle sancıyla seferberdir!

Ey kabaran sahdamarın girizgahı girdaplar!
Ey namluların müttefiki kanlı çakal çalılar!
unutma ey kunt arslan devrildigın sarampolde
kiramen katibinin kutsal kitabesi var!
sırça kasrdan eflatun pırlantadan bir cennet
sendeleyip,devrildigin zamklanmıs zemin kadar!

Bu husumetin zimmetinde kargışlanmış bir şiddet
Bu ağrının maddeleşip tebdil ettiği prizma bu
soykıran bir katliamdan bütünleme kehanet
bu paratoner cüretkar yıldırımlı kont toprak!
çün kutsanmış şühedanın muazzam miraçları
topragın rahmindeki sürgünle başlayacak!

O an Ne krizantem ne leylak, ne menekşe,meneviş
Zulümden müteşekkil bu ceberut platformda
Yüreginin yüzölçümü yeryüzünden daha geniş!

Kürdilhicazkar,acemşiran,hüzzamkar makamında
Tamburi bir peşrevin bulantı kıvamında
basbariton Hüzünkar bir senfoni ahkamında
ey kunt aslan ağlama!
Kısrak kanın köpürerek vandalca akmasa da
unutma ki hüznün artık her dilde iç kanama!

Grotesk omurgalar omurilik sıvıları
karaşın kancalarla dik tutulan açıları
Devrilen kahraman apollon iskeletine
pederşahi şavkıyan Pırlanta bir payanda!
dökmedemir gövdeni mesken kılan kurşunlar
seni bıçkın Burak gibi arşa taşır sırtında!

Kankıran hiddetinin hayalı hududuna
testereli köpek balıklarıyla tutunan kan
Cehennemçağlayanı gibi yasa dışı akan!
Kan sırtından fışkıran zebani bir tugradır
Şakilerin damarını kamçılayan gardiyan!
sonra tekebbüre iletilen teklifsiz tembih
Gibi mahkeme-i kübradaki temyizsiz hüküm gibi
Bir kartal ordusunun kalıntok sancağıyla
Çekilirsin gönderine abanoz tabutundan!

Ey kardeşim seni dik tutan hala nedir
Unutma ki gövdende mekan tutmuş
Sarpeşkiya bin kurşun
mahkeme-i kübrada bağrına şefaatçidir!

Gelirdi ey gelirdi ah ama nasıl milyon
defa sonra nasıl gelir koyaklardan
kayalıktan gelir ey pençe pençe ey
gelir perçin perçin!
namussuz namlulardan fışkıran saçmalara
kanrevan Katrankara akbaba kurşunlara
görünüp görünmeden şahbaz dizilmek için!

gel o uzak çiyanların çatalbıçak dağlayan
Çetrefil sorgusuna, şusuna, busuna
Öfkeli volkanların Lav kusmuk korkusuna
takımadaları,Zodyaklar, memleketler adına!
Uzay boşluğu, Samanyolu,ey kutuplar adına!
Cumhuriyet,hudud,hiddet ve ey sınırlar adına!
mızrak mızrak yelelerle ey külhani kunt arslan!
görünmeden görmenin kutsanmış görkemiyle,
Dağılıp toplanmanın dağınık hengamesiyle!
Paramparça ciğerimde kanrevan üniforman!