Saatin sesi kesildi, geceye karıştı zaman,
Kaldırımda bir gölge, yavaşça yürürken adımlarım.
Beni terk eden rüzgar, uğramaz oldu bu şehre,
Bir yalnızlık kaldı her köşe başında,
Yalnızca eski çalgılar çalar kulaklarımda.
İzlediğim yollar, öylesine eski,
Bir zamanlar umutla gittiğimiz yerlerdi,
Gözlerimde kaybolan yılların hatırası,
Bir ömrü tüketti, sonsuz bir bekleyiş.
Tıpkı yırtılan eski bir kartpostal gibi,
Zaman, her şeyi unutulmaz kılmadı.
Dönüşsüz bir aşkı andım, akşam serinliğinde,
İçimdeki fırtına hâlâ savuruyor senin adını.
Bıraktığın izler, toprağa karıştı,
Ama göğü hala bekliyor bir yağmur,
Hafifçe çisecek, kalbimdeki çığlıkları dindirecek.
Bir peronda beklemek gibiydi aşkımız,
Sonsuza gidecekmiş gibi, ama hiç gelmeden.
Yıllar sonra, adını duyduğumda sokaklarda,
Gözlerimde bir anı yanıp söndü,
Ne zaman ki karanlık, beni sarhoş ederken,
Sana bir yalan söyledim: “Unuttum,” dedim.
Geceler, yıldızları kaybolmuş bir şehir,
Söyle, hangi kuytu köşe kaldı seninle anılacak?
Belki de sevdamız, göğü yaralayan bir yıldızdı,
Ama düşerken, her şey boşlukta kayboldu.
Ben burada, seni hatırlayarak,
Seninle yaşadığım şehirde, yalnızım.
Kayıt Tarihi : 15.1.2025 01:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!