Kayaş istasyonunda bir çocuk
Saçları sarı, gözleri mavi
Boncuk boncuk
Ah çocuk.
Ayaz geceden kalma soğuğa inat
Sabahın altısında
Titreyerek, ite kalka binmekte
Banliyö trenine
Dökmemek için tablasındaki simidi
Nasılda olmuş üzerine kol kanat
Kayaş istasyonunda bir çocuk
Sabahın altısında
Ben deyim onbeş, sende onaltısında
Mahmur gözlerinde uykusuz geceler
Omzuna taktığı simit tablasının
Kayışı çekmekte sırtındaki geçim yükünü
Bir sonraki istasyonda inecek
Kim bilir?
Orda, hayatın yükünü taşıyan
Hangi kahır yüklü çocuk trene binecek.
Mamak istasyonunda bir çocuk
Saçları siyah, gözleri zeytin tanesi
Sırtında; yeşil, yamalı bir gocuk
Ah çocuk.
Bir elinde boya sandığı
Diğerinde tahta tabure
İte kalka binmeye çalışmakta habire
Kemer yerine pantolonu belinden iple bağlı
Ve kayboldu gözlerden
Boyalim Abi, badem yağlı.
Cebeci istasyonunda bir çocuk
Saçları kumral, gözleri ela
Sesi titrek, benzi uçuk
Ah çocuk
Hasta haliyle
Herkesi hayran bıraktı nezaketine
Yarı ürkek, yarı tebessüm ile
Bağırmakta; Günlük gazete, günlük gazete
Sıhhiye istasyonunda bir çocuk
Saçları kirli, bir gözü mor
Saat altı buçuk
Ah çocuk.
Önünde bir mendil, yalın ayağı
Belli akşamdan yemiş dayağı
“ Allah rızası için bir sadaka”
Ve yol boyu onun gibi
Bir daha, bir daha
İPEKÇİ Parkında bir çocuk
Hava çok soğuk
Ah çocuk.
Henüz yeni uyanmış banktaki uykusundan
Bir sağa, bir sola bakmakta
Ürkek, Zabıta korkusundan
Çıkarıp naylon poşetinden
Kâğıt mendillerini üç beş parça
Ellerimi?
Soğuktan çatlamış, paramparça.
Mithat Paşa yokuşunda bir çocuk
Korkmuş, kaçmakta birilerinden
Terlemiş boncuk, boncuk
Ah çocuk.
Elinde bir çift ayakkabı
Bir yandan ayağındakilerle
Değiştirmeye çalışmakta
İri yarı bir adam çocuğu yaklaşırken
“ Yakalayın hırsızı” diyor arada, sırada
Gün böyle başlıyor
Kahrıma kahır katan ANKARA’ da
Ereğli, 24 Ocak 2008
(1982-Ankara)
Kayıt Tarihi : 15.11.2008 19:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)