Güneş, bütün gün seyretti altındaki haramlar şehrini,
Sonra lânet dolu bir bakış bıraktı üzerine
Ve ufkun en uzak noktasına doğru gitti,
Suların dibine bırakıp kendini kayboldu
Sanki, intihar etti...
O son lânetli bakış,
Bir sis gibi çöktü şehrin üstüne,
Akşam, taptaze günahlar gibi yağdı
Şehir, emdi kana kana bu günah yağmurunu
Bütün renkler bulandı...
Gece, bir sokak kadınının eteklerinde kirlendi önce,
Zar atarken evde bekleyen aç çocuklarının nafakasına
Elleri titredi bir kumarbazın,
Ve bir duvar dibinde,
Kapkara ellerindeki poşetten tiner koklarken iki cılız oğlan,
Başlarında aç kurt gibi, onların sızmasını bekliyordu sapık bir zebâni
Ve Beyoğlunun arka sokaklarında
Kadersiz bir genç kız, film yıldızı olmaya çalışıyordu;
Şehir, geceyi yaşıyordu...
Bir bahçe düşün,
O, intihar eden güneşin yerine doğduğunda yenisi,
Gül yapraklarının üzerindeki çiy tanelerinden pırlantalar yaratarak
Ve o bahçede sen, ben ve sevgimiz elele, düşün...
Fakat gerçek şu ki,
Bu güneş de intihar edecek akşam
Ve biz yine o kirli gecelerde sevişeceğiz..
Dolaşırken günahla ıslanmış kaldırımlarında gecenin,
O pis havayı solumamak için
Ciğerlerimi sigaramın dumanıyla doldursam da sabahlara dek,
Biz,bu şehrin insanlarıyız.
Ne kadar saklasak da sevdalarımızı,
Mahkûmuz bu şehirle birlikte kirlenmeye
Bir çok güneşler, bizi de lânetle seyredecek,
Gece kirlenirken sokak kadınlarının eteklerinde
Çâre yok güzelim,
Bizim de sevdâmız, tinerci çocukların elleri kadar kirlenecek...
(21/10/2008)
Ünal BeşkeseKayıt Tarihi : 21.10.2008 12:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: duyguların tercümanı (Bay, 54) Kime: old Tarih: 21.10.2008 16:44 (GMT 2:00) Ünal bey elinize yüreğinize sağlık, yine güzel bir şiir okuduuk kaleminizden. ______________________________________________________- Kimden: sürme (Bay, 63) Kime: old Tarih: 22.10.2008 12:02 (GMT 2:00) Ben dünyadan bakıyorum yıldızlara üzerinde yaşayan insan var mı elimi siper yapıp alnıma arıyorum insanları... insanlar sır gibi saklanmışlar öğrenemedim bir türlü onlarda nasıl yeniyor haramlar? manavın elmayı eteğine sildiği gibi silmiş orayı tanrılar... allahın bol olsun tükürüğü bizi de aklayıp paklasın göstersin büyüklüğünü gösteremezse utansın. _______________________________________________________- Kimden: BirDeli/Muammer Çelik (Bay, 48) Kime: old Tarih: 21.10.2008 14:57 (GMT 2:00) gittim, gordum, okudum ve yazdim, dost _________________________________________________________ Kimden: Taraf grubu/HZSK (Bay, 49) Kime: old Tarih: 25.10.2008 02:58 (GMT 2:00) 'Dolaşırken günahla ıslanmış kaldırımlarında gecenin O pis havayı solumamak için Ciğerlerimi sigaramın dumanıyla doldursam da sabahlara dek Biz,bu şehrin insanlarıyız Ne kadar saklasak da sevdalarımızı, Mahkûmuz bu şehirle birlikte kirlenmeye Bir çok güneşler,bizi de lânetle seyredecek, Gece kirlenirken sokak kadınlarının eteklerinde Çâre yok güzelim, Bizim de sevdâmız,tinerci çocukların elleri kadar kirlenecek... ' Yüreğinize sağlık üstadım.Şiirlerinizi okuma fırsatı buldum.Paylaşımın için binlerce kez teşekkürler.Sizi gurubumuzda görmekten onur duyarız.Saygılarımla ________________________________________________________ Kimden: ***Yoksan Eğer*** (Bayan, 40) Kime: old Tarih: 29.10.2008 19:02 (GMT 2:00) Şehir kirli,insanlar kirli,sokaklar ve yaşamlar kirli..Güneş lanetli bakışlarını çekince üzerinden ben şehre su damlalarımı yollayacağım bir gün.. Tüm sokaklar yıkanacak,kaderler pırlanta taşa dönüşecek,çiçek koklayacak çocuklar tiner yerine..Sokak kadınları ana olarak yıkayacak en mahrem günahlarını.. Yağmur olup yağacağım şehrin sokaklarına..Hiç kirlenmeden.. Su damlası olarak kalacağım sevda bahçesindeki müjde çiçeklerinin yapraklarında ve güneşi bekleyeceğim lanetsiz bakan.. Sevgilerimi yolluyorum şehrine değerli şair.. ________________________________________________________- Kimden: Radiance Rose (Bayan, 39) Kime: old Tarih: 15.02.2013 13:18 (GMT +2:00) vakit öğleyken henüz,sebepsiz melankoliler sarmışken içimi,ben gecede sanırken kendimi,bir an şiirinizdeki gecede hissettim kendimi.....daha bir boşluğa düştüm,daha bir boşluğa çekildi bedenim.ben geceyi hem gündüz hem gecede yaşıyormuşum......o şehrin karanlıklarında kaybolmak geldi içimden,kendi karanlığımdan kurtulurdum belki ama o şehrede varamadım.adımlarım santim,saatler gün oldu,ben hep kendi karanlığımda kayboldum.... ______________________________________________________
'GÖRELİK' ölçütü üzerinden finale getirilen gerçek vurdu beni...Bu dramatik kaygı ne yazık ki şimdi daha da yaşamsal boyutlara uzanıyor özellikle de büyük kentlerde.
Oysa geçmiş,bir daha geri gelmemek üzere tüm güzelliklerini de alarak çekip gidiyor yüreklerden,kentlerden.
Bu yabancılaşma ,yabanciılaştırılma sürecinin dinamikleriyle bir gün karşılaşacağımızı biliyorduk bilmesini de...
Koca İstanbul,ne oldu da son onbeş yılda onmilyon birden arttı ?
Vahşi kapitalizmin en keskin saldırabileceği yerlerin başında kentler gelir.İstanbul çok büyük büyüme içinde bu kan içiciyi doyurmak zorundadır.Geceleri herhangi bir köşesinde cinayetler işlenirken bile...
Çok güzel,üzerinde çok konuşulacak şiirlerden.
Kutluyorum Efendim.
Nicelerine.Erdemle.
Mesut Özbek
/Fakat gerçek şu ki,
Bu güneş de intihar edecek akşam/
kutluyorum Ünal hocam, saygılar..
Şehir ve insan... Birisi 'parçası', diğeri bütünü... Bir arabaysa şehir, insan onun 'bir dişlisi...' Belki fren balatası, belki kapı kolu... Ama bütünün oluşumuna katılmış bir kere...
O yüzden insanlar şehirlerine benzer... Şehirler de insanına...
Biri kirliyse, nasıl temiz kalsın diğeri?
Kutluyorum Ustam.. Şiirin derinliğini gıptayla, hayranlıkla...
TÜM YORUMLAR (30)