Her şehrin kendisine has bir elbisesi vardır.Kimi şehrin elbisesi dallı güllü,kiminki sade ve bol cepli,bazısı bol dekolteli,bazısın ki simsiyah….Velhasıl, her şehir zamanla dikiş atacak bir elbiseye sahiptir.Ancak böyle mutlu edebilir kendini.Hiçbir zaman çıkarmaz şehir elbisesini.Çıplak kalmaktan ve sırlarını bilyeler gibi ortalığa saçmaktan korkar.Her şehrin kendine has bir kokusu vardır.Bazı şehirler,kavrulmuş yağ ve salça,bazı şehirler terle karışık parfüm,bazıları çürümüş yumurta veya tuz, bazıları vişne reçeli,bazıları çürümüş muz kokar.Şehrin sınırlarına girer girmez, bu koku üzerinize ikinci bir deri gibi yapışır.Kırk hamamda kırk kalıp suyla yıkansanız nafile.Bu kokudan arınmak mümkün değildir,şehir sizi kendinden saymıştır artık.Şehrin elbisesinde ufacık bir nokta halini almışsınızdır.
Her şehrin kaldırımlarında adım başına düşen balgamlı tükürük sayısı değişir. Keşkül kıvamındaki bu küçük öbekler, bazı şehirlerde 20-30 adımda bir karşınıza çıkarken kimi şehirlerde 5-10 adımda bir karşınıza çıkabilir. Görmek istemeseniz bile, her birini bir radar titizliğinde yakalar gözleriniz. Üzerine basmamak için ya sağa sola kayarsınız ya da üzerinden atlarsınız.
Aşk öyle illet bir şeydir ki, tüm canlı neslini ağına düşürüp onların kıvranmasından sonsuz bir haz duyar, acıyla beslenip acı dışkılar. Ama aşk, yine de yaşam seramonisinin en vazgeçilmez unsurudur. Ne statü ne zeka ne de ekonomik gelir düzeyi aşkı belirli bir kalıba hapsedemez. Aşk, ne mekan ne de zaman sınırlarına uyar. Akışkan bir kıvamda, sıçan kuyruğunun geçebileceği her aralıktan her yüreğe sızabilir. Her aşk, kavuşmanın ateşiyle yavaş yavaş erir,yürek tarlasında pişmanlık tohumlarından yeni aşk mantarları türer.
Aşkın en güzel hali, kavuşma ihtimalinin olmadığı hikayelerde vücut bulur. Ne kadar uzaksa sevilen, aşk bu uzaklığın karesi ile doğru orantılı büyür. Zaten sırf bu yüzdendir büyük aşklarla başlayan evliliklerin kısa zamanda içinin geçmesi. Aşk, insanların peşinden koştuğu, ellerini değdikleri anda patlayıp kaybolan kocaman bir sabun köpüğüdür.
Kayıt Tarihi : 11.8.2009 11:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Macide Özcan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/11/sehir-ve-ask-2.jpg)
...
aşka, gerçek ve faklı bir bakıştı..
şair başarılıydı.
kutladım...
güzeldi......zevkle okudum bende ..kutluyorum macide hanım ....üstelik haklısınız
Macide Özcan
Şu halde vuslat gerçekleştiğinde aşkın bitiyor olma hali,onu sevgiye dönüştürmesini başaramıyoruz yada bilmiyoruz gerçeğine dönüşüyor.
Kutluyorum Sevgili Macide çok güzel bir çalışmaydı.
Yüreğine sağlık.
Sevgiler...
ellerine duyarlı yüreğine sağlık sevgi eksilmesin
hayatınızdan dileğim tam puanla
TÜM YORUMLAR (15)