MERHABA
Şehir Hikâyeleri, Şiir Hikâyeleri… Şehirlerde yaşanır hayatlar… Şiirlerle yaşanır Şehirlerde hayatlar… Ve insanın olduğu her yer bir Şehirdir… Şiirle hayat ve Şehirle hayat hep iç içedir… Hayatı Şehirde ve Şiirle yaşayanlara yürekten “merhaba! ”
Yağmurlu bir gündü… Bir günde kaç kere ıslanabilir ki insan? İşte o kadar ıslandığım, korktuğum bir gündü bu pazartesi. İzmir’de uzun zamandır böylesi bir yağmur yağmamıştı.
Hele de akşam vakti, havanın karardığı ve trafiğin yoğunlaştığı saatte, Bornova’dan Yeşilyurt’a gelmek… Hatta gelememek! Tam bir buçuk saatte ve suların içinde kalan diğer araçlara bakarak, korku içinde, bir derenin içinden geçercesine, üstüne üstüne gelen sulara karşı arabayı sürmek.İkiçeşmelik’ten çıkmak.Oldukça dik bir yokuştur bu cadde..Tedirgin olmak! Ya ben de kalırsam? Nihayet yolculuğun sonuna varmak! Bu akşamın en güzel duygusuydu… Belki de varamamak! İşte evin önüne arabayı park ettim, arabadan tam çıktığım anda yağmur bardaktan boşalırcasına yeniden başlamaz mı? Geriye dönemem… Koşarak yirmi metrelik yolu apartman kapısına vardım. Vardım ama ıslak bir duygu sardı her yanımı… Bu herhalde dedim:”son ıslanmamdır? ”
Üstümü değişip nihayet kuru bir hale gelebilmiştim… Yemekten sonra ne yapılır? Bilgisayarın karşısına geçip gelen postalara bakınca, nerdeyse iki yıldır hiç görüşmediğim, başka bir okula giden öğrencimden gelen mail, bir kere daha ıslattı gözlerimden gelenlerle bedenimi. Diyordu ki:
” Merhaba hocam.
Çok fazla düşündüm ne yazayım diye ama en iyisi hemen aklıma gelenleri yazmaktır diye karar verdim...
Umarım iyisinizdir. En azından dersine girdiğiniz öğrencileriniz kadar.
Haydar Rüştü koridorlarında omuz üstünden sarkan saçlarınızla dönüp attığınız bıyık altı gülücüklerden, anlattığınız şiirlere, hikâyelere; bir kız çocuğunu, teli kopan kemancının hasretliklerine kadar ne anlattıysanız hepsini özledim.
------Hani demiştiniz ya, süper bir TM ci olacağına sıradan bir sayısalcı ol, diye o bile kulaklarımda, sizden bir baba nasihat diye saklıyorum.
Aklınızdan geçmeden ben bizi diyeyim...
Valla hocam size verdiğimiz sözün, yerine getirmenin bize verdiği gururla ve ÖSS nin yarattığı stresle uzun ince bir yolda koşuyoruz gündüz gece. Dersler alacalı bulacalı sevmiyor sayılar beni ama ben bunlara yavaş yavaş ısınıyorum galiba.
------Hocam kendinize iyi bakın.
------Kordon’da oturduğunuz iskemleleri her gün sıcak tutmaya çalışıyorum. Giderseniz yeriniz hep sıcak olacak. Kendinize iyi bakın. Şehir, şiir, sevgili hep kalbinizde olsun...
İzmir asfaltlarına bir kırık kalem düşer,
bir defter yaprağı ansızın kopar gider,
bir neslin kitabı başlamadan biterse şayet,
bir öğrenci sevdası da, umutlarıyla bir olur,
öğretmenin tebeşir tozlu ellerinde biter,,,
Öğrenciniz MAHİR “
Böyle bir maile ne yaparsınız, hemen cevap verirsiniz değil mi? Ben de öyle yaptım…
“Mahir’e yazmak..
Bu ne güzel akşam..Ansızın gelişin..Bakışım postama..uzun zamandır bakmadığım..Yağmurun gelişi gibi geldi...Arabadan inip,apartman kapısına gelinceye kadar nasıl ıslandım bilsen...Şimdi yağmura inat...Senin sıcak kelimelerinle ıslandım bir de..
Hayatı bu yüzden hep sevdim..Ve bir daha ıslandım bu akşam..Sofradaydık..hani anlattığım mısır ekmeği ve lahana yemeği vardı ya bizim..Hanım onu yapmış.Mısır ekmeği fırından sıcak çıkmış..Ortası açılıp içine tereyağı,lor peyniri, acıka(biber salçası,bol ceviz ve çeşitli baharatla yapılmış bir abaza katığı) konup bandıra bandıra yedik..Birden aklıma yoğurt geldi.Lahana yemeğinden sonra,mısır ekmeği ince bir şekilde kırılıp,az sulandırılmış yoğurta katılınca,kaşık kaşık yenir...Ama yoğurt yoktu...Yoğurt var mı diye sordum? Yok dedi hanım..-Bu akşam da yoğurtsuz olsun,dedi..Diyemedim ben..Dışarda yağmur vardı..
Hiç bir evladıma diyemedim..Sofradan kaldırıp,yoğurt alın diyemedim hiç birine.. Yalnızca kendime diyebildim..Ve yüreğimin hiç yüksünmediğini hissettim..Kalktım sofradan..Bir baba olarak benim gitmem gerekiyordu yoğurt almaya..Dış kapıya geldiğimde hanımın sözlerini duydum gitme diye..Kapıyı kapatmıştım..Yağmurun dindiğini sanmıştım.. Çıktıktan sonra mandıraya varamadan apansız bastırdı yağmur..Koşarak vardım mandıraya..Yoğurtu aldım..İçimde niye yaptın diyen sese karşı çıkarak,haykırdım..Çocuklarım için,dedim...Ben mutluydum..Kimse demeden ve kimse istemeden yaptım.Koşarak geri geldim..Merdivenleri bir çırpıda çıkarak..Kapıyı küçük oğlum açtı..Su olmuştum..Eşim çok kızdı..Üstümü ikinci kez değiştirip sofraya geldiğimde,büyük oğlum çok sevmesine rağmen yoğurtlu mısır ekmeğini,kalktı sofradan yemeyeceğim diye..Dokunmuştu ona yaptığım..Oysa bilmiyordu o.Babası yüreğine söylemişti...Evlatlarına söyleyemediğini.Sevdasıydı onu sofrasından kaldıran...Sevdasıydı onu mutlu kılan...
Sevdasıydı yüreğindekini talebelerine aktaran.. Ve yıllar sonra bu sevdaya bir anlık da olsa karşılık veren MAHİR....LER...Beni hep unutsanız bile..Hiç aramasanız bile...Hiç göremeseniz de...Bi an için de olsa aklınızdan geçirip, bir tebessümünüzün bile beni sonsuz mutlu edeceğini..Ve yüreğimin o anı hissedeceğini bil sevgili öğrencim..”
Islanmak; ister yağmurla, ister yürekte yaşanıp gözlerden akanla…Yaşamaktır hayatı…Damarlarda dolaşan kan gibi akmak gönüllere, sıcak ve sevgi dolu….
Şehir…Şiir…Ve Yaşamak…Şehirlerde, şiirlerle sevgiyle yaşamak…
Mehmet Demirkapı
MERHABA
Bir saatlik uykuya merhaba
Merhaba sabahı müjdeleyen horozlara
Merhaba karanlıktaki ışık, merhaba
Uyan sevgili uyan, sabah oldu kalk, merhaba
Yanağıma kondur bir pembe öpücük.
Sarılayım sana doyasıya, merhaba
Merhaba sabah serinliği,
Sokak köpekleri, guguk kuşları ve lağım fareleri
Sizlere de merhaba…
Esirgemiyorum bu sabah kimseden.
Sağa sola, aşağı yukarı,
Adamakıllı adam olanlara merhaba
Adamakıllı adam olmayanlara da merhaba
Bir ağaç yaprağında çiseleyen su taneciğine,
Himalaya’ların en yüksek tepesinde,
Bir kavanozda saklı atan kalbime,
Duygularım yıllanmış şarap mahzenlerinde
Yakan güneş serinliğinde…
Merhaba gözlerinin güzelliğine
Sınırsızlığına sevdamın merhaba
Biten kalemin mürekkebine
Uykusuz gözlerime
Zincirsiz bileğime merhaba
Saçının her teline, doyasıya merhaba
Suskunluğuna, bıkkınlığına, yorgunluğuna
Ve kara yazgım olmana merhaba.
Mehmet Demirkapı
İzmir -15.06.1983
Kayıt Tarihi : 5.5.2007 20:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)