Yağmurda yürümek yüzünden oldu bütün bunlar
Islanmış kirpiklerinden başlayan gözlerindeki ışıltı
Hayatı anlamlı kılan halinden memnun bir işaretle
Şehre bir münadi geldiğinde açardı kendini ancak.
İçi kıpır kıpır olunca insan seviyor yağmuru elbet
Seviyor sevdiğiyle yürümüşse yağmurda eğer
Yalnız sokaklar alıp götürür kaygısız bir cesaretle
Sokak lambalarının cılız ışığı altında yürüyen
Ne ki kalbinin atışlarını raptedecek ne varsa
Sermest bir bakışla buluşturan hesapsız geceden.
Şehir dedim, havasını soluduğum, suyunu içtiğim
Sokaklarını arşınladığım hasretini çektiğim ey
Sevgiliyi bir çarpıntı olarak içime çökerten kaderim
Burada bir yağmurdan söz etmek az gelecek elbet
Elbet kızıl bir şafaktan çıkaracak başını güneş
Doğacak oradan başağın anası olan tohum.
Yüzünde bir masumiyet halkasının zikri varken
Göründüğünde zevalin olduğuydu vaktin adıydı
Adına kurban olunandı, kerbelaydı, acıydı, yalnızdı
Rabbinden alandı gücünü; gücünü bağışlayandı
Yıkılaydı saraylar, yıkılaydı gönüldeki korkular
Kanardı toprağın kanı; kanardı gönüldeki yaralar
Hüzün çökerdi yüzlerine hemen ağlaşırdı kadınlar
Kadınlar ki evet onlar bir çağı tutarlardı göğüslerinde
İnanan kadınlardı aşkı masumiyet cilvesinden çıkarıp
Apaçık sunarlardı semaya, yeryüzüne, alemin alnacına
Ki korku bile tutamaz olurdu erkekleri yere düşerken.
Bunu ızdırap veren bir edayla söylüyorum; üzgünüm
Başımda kavak yelleri estiğinde farkında olmadan
Şiir gibi bir kapıdan girerken hayli çetin bir işin
Üstesinden nasıl gelebilirim diye düşünmemiştim
Üzgünüm; isteyerek olmadı hırçın olduğum günler
Üzgünüm; aşkın kapısında beklemekten yoruldum.
Su bile vermediler ihanetlerini haykırdılar adeta
Toprağa düşen kan mübarek bir hayatın içinden
Öyle yazık oldu ki yazıldı bir defa gönül defterine
Artık kıyamete varır gene de dinmez bu gözyaşı
Bunu şehire dedim. Beni sakladığında gözlerinden
Gözyaşı olarak aktım da kimseler farkına varmadı
Şehirlerin anası bildi yalnızca çaresizliğimi
Yalnızca sığındığım yalnızlıkta kaldı hasretim.
Bunu aşkın yangınında gördüm ateşi gördüm
Dönüşü olamazdı artık çıkılmıştı yola bir defa
Burada aşk masum bir yakarıştan doğmuştur
Hüznün sadağında bekleyen öyle bir sabırdır ki
Arşı âlâya yükselmiştir lahuti inleyişleriyle
Ağlayan kimdir gönlü viran olan kim?
Kendini fenaya buladı da yok oldu sanki deryada
Cismi varken meydanda kendi bildi kendini
Erdi makamına ancak öyle buldu kendini
Ki anılsın kıyamete kadar ismi dünyada.
2 ekim 2006 – 23:14
Nurettin DurmanKayıt Tarihi : 10.10.2006 20:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hayırlı çalışmalar.
yıldızlara mihman olduğu var sayılır sevgili kalplerinin
biraz endişeyle bağırmaya kalkışsa bir serçe
üstüne hemen gül kırıkları serpildiği rivayet edilir
bu
bir şehri
bir kutsal karganmışlıktan ayırdeden
en değerli yıldız kaymasıdır esasen..
@..
sevgili kardeşim
beni kaale aldığınız için teşekkür ederim..zira ben şair değilim..yazmayı ve okumayı sevdiğim için burdayım..açıklama boçluyum ve yapacağım..
'Bir şefkat ikindisi karşılaştılar, ( 'Allah aşkına Bir şevkat ikindisi diye' bir cümle var mı? ya da ne demek olduğunu anlatırmısınız).
Herhangi bir ara istasyonda.( Bu da öyle bu cümleyi nasıl anlıyacağız. Lütfen başkası olma sevdasından vaz geçiniz) 'DİYORSUNUZ..
şevkat değil, şefkat demişim:)
ayrıca bir ikindi zamanı başlamıştı aşk..hayatıma aşkla beraber şefkat de girmişti..bence aşkın çoğu şefkattir.bunu kastetmiştim..ya da bir şefkat akşamı da olabilirdi..şiir dili düz yazıdan farklıdır bilirsiniz dostum..
ARA İSTASYONLARA GELİNCE;
ben bir demiryolcu çocuğuyum..hani büyük kentlerin arasında trenlerin pek durmadığı ve 3-4 sarı ve yalnız lojmanlardan oluşan istasyonlar...araştırın ya da bir demiryolcudan sorun öğreneceksiniz..ne anılar var o çocukların yüreğinde..
ki, trenlerden önce varır düşleri Haydarpaşa'ya...
ve size tavsiyem herhangi bir ara istasyona birgün misafir olun..anlayacaksınız beni..ve bundan sonra eminim ki o istasyon çocuklarını daha iyi hissedeceksiniz..
teşekkür ederim bana zaman ayırdığınız için
saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (10)