Yine bir gece karanlığıydı,
Ama gökler aydınlıktı ruhun kadar,
Yüreğinde hasretin inceden sızısı,
Dilinde bir türkü, boynunu bükercesine dağların
Ama yaslıydı tüm ova,
Haindi toprağın bir yüzü,
Pusudaydı ateş, yakmak için gönlünü,
De hey!
senin dağ gibi yüreğine vız gelir bu ateş,
ecel nefes gibi yakındır sana,
şahadet şerbet gibi tatlıdır
içmek nasip olmaz her insana….
……….
Kara haber tez duyulur derler,
İnanamadık şahadet haberine,
yıkıldık viran harabeler gibi,
Boynu büküldü sevdiceğinin,
Evlat diye çırpındı anacığın,
Çöktü kaldı bir köşeye baban….
Kolay mıydı canından vazgeçmek,
Eti tırnaktan ayırmak,
Değildi elbet……..
Hani desem ki bana sarıl oğul diye,
Benim saçımı okşa,
Bana kız, öfkelen,
Oturayım yanı başında
Bana anlat derdini,
Desem, tutar mıyım evladın yerini…
Tutmam, tutamam…..
Sen yüce kahraman,
Ne büyüksün ki unutturamam seni,
Kara toprak seni alır belki koynuna
Ama silemez güneşini gönül pencerelerinden,
Sesin kulaklardadır hala son türkünü söyler gibi
Nefesin ölüme yakın olanların nefesidir….
De hey!
Öldün diyemem ki ben sana,
Gömsem de mezara cansız bedenini,
Hayalin yükselir mavi semalarda,
Bir gün uzatırsan elini gel diye
Bilirim ki ecelim nefes gibi yakındır,
Vız gelir hainlerin ateşi,
Şahadet şerbetini içer gelirim yanına,
Ruhun şad olsun kardeşim………..
Tuğrul OğuzhanKayıt Tarihi : 29.1.2011 00:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!