Seher Serçesi
Zamanın tik taklarına takılmış gözlerim,
Seher vakti yakmışım ilk ağıdımı
Seher serçesiyim ben…
En çok...
En çok bu vakitte kanar hüzünlerim,
Bu vakitte dalar umutsuz hülyalara gözlerim,
Ve bu an yenik düşer gözü dönmüş yalnızlığa içim…
Hep...
Hep bu saatlerde çırpınır yaralı bir serçe,
Gözler tavanda, yavru ağzı nefesiyle….
Ve umacılar basar hiç görmediğim düşlerimi,
Hep bu vakitte ırgalanır handelerim.
Ve sonra…
Sonra
Gülümser, su serper melekler yangın yüreğime
Gülümserim, ansızın erguvanlar açar gamzelerim
Meleklerim var benim,
Hami kanatları bembeyaz ve şefkatten.
Annem var benim,
Yüreğini, yüreğime adak sunmuş ta ezelden.
Bir de babacığım…
Ahh!
Canımsın, babamsın…
Saçlarım,
Saçlarım var benim altın sarısı
Saçlarım, mis kokulu ve ipeksi
Babacığım,
Ne çok severdin saçlarımı koklamayı,
Ve uyumayı kendince nurani bir melekle
Hele hele zeytin karası gözlerim,
Bembeyaz tenim, kaşlarım, kirpiklerim
Bebek yüzlüyüm ben, melek yüzlü…
Biliyor musun anne,
Hiç ıslanmadı yağmurlarda saçlarım
Hiç erimedi kar taneleri kirpiklerimde
Savurmadı esen rüzgar kaküllerimi
Koşamadım delişmen rüzgarlara karşı
Elimde rüzgar gülüyle nefes nefese.
Saçlarıma yıldızlar yağmadı hiç
Ay dedenin saklambaç oynadığı gecelerde
Kadife kırlardan, uzak yaylalardan
Çimen yeşili bakışlar toplamadım hiç
Türkülerde süzülen telli turnalar,
Mızraplarıyla bam telime dokunmadılar hiç
Bakır rengi akşamlardan, kızıl ufuklardan
Ayaklarıma düşen mavi gölgem olmadı hiç
Hiç, hiç , hiç…
Ya kuşluk vaktinde anneciğim
Senin için
Kendim için
Kana kana temmuz güneşi içmedim hiç…
Oysa,
Oysa güneşin doğuşunu en çok ben izledim
En çok ben diledim efsunlu sabah ezanını
Hem de saba değil; hüzzam makamında
Anneciğim!
Geceleri gören gözlerim var benim
Sen say ki yeminliyim
Niyetliyim uyku orucuna
Uyuyamıyorum
Uykularım gerilmiş bir yayın ucunda
Babacığım!
Canımsın
Biliyor musun?
Yanağıma günde bin kez kondurduğun
Bahar cemresi, can suyu bitimsiz buselerin
Çoktan unutturdu ikinci adresimi, soğuk koridorları,
Hekimleri, otacıları, şifacıları, acı ilaçları
Ne olur, hiç eksilmesin buselerin
Hiç yitmesin tenimdeki sıcaklığın…
Canımsın baba!
Ne olur anlat bana!
Yaz sıcağını, zemheri ayazını, nisanı, ebemkuşağını,
Yapraklara düşen şebnemi, iğde kokusunu,
Hatta korkusunu zifiri gecelerin,
Kayan yıldızları, yakamozları, gülen ay dedeyi
Nefti ormanların ateş böceğini de
Fesleğenleri, orkideleri, yıldız çiçeklerini…
Ahh! Anlatamam
Hepsine öyle hasretim ki!
Benimki de böyle bir hayat
Parmak uçlarımda gerinen
Gözbebeklerimde titreyen bir hayat…
Yine de ne isyana meylim var
Ne de nisyana seyrim…
Esen yelin savurduğu kader yaprağına inat
Her an ‘Ya Şafi’ okur secdeye eğilen gözlerim.
Mutsuzluk neydi!
Neydi umutsuzluk!
Nasıl büyük bir nimetmiş yaşamak
Nasıl bir şey dünyada cennete ulaşmak…
Sözcüklerim boğazımda kalsa da
İçtiğim su, boğazımda kalmayacak.
Anlat babacığım!
Yaşamayı anlat!
Seher serçesinin asıldığı umudu anlat!
Bayramlara gebe arifelerimi anlat
Amber kokumu, mis kokumu
Mahşer günü seni, cennetin ilk kapısında
Yusuf’un güzelliğiyle nasıl bekleyeceğimi anlat!..
Şükürler olsun,
Canımsın ey Rabbim!
Sen ne büyüksün, ne yücesin,
Ben yüreği titrek seher serçesi
Sadece düştü omzum, düştü göz aklarım
Senden son bir arzum var, Rabbim!
Son bir isteğim!
N’olur benden önce alma annemi
Asıl o zaman kırılır kolum kanadım…
Mutluyum!
Çok mutluyum, çünkü seni anladım
Ruhuma şifa sundu o yüce ayetin
“La yukellifullahu nefsen illa vüs’aha!”
Allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez
Canım sana kurban ey yüce rabbim
Sabahın seherinde senin için titrer şu yüreğim
Ki tuttum yüreğimi gözesine bitimsiz rahmetin
Ve sana vuslatta kokusunu duydum cennetin
Ergün Bilgi
Kayıt Tarihi : 31.1.2021 05:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ergün Bilgi](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/31/seher-sercesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!