Nesim-i zikrine kapıldım ey şehadet,
Tek arzum var: Bana selam et,
Kahpe işbirlikçiler zulmü etmişler adet,
Kıyamlar için sen verirsin bize hareket.
En son kendini Gazze’de gösterdin,
Müstekbirler, zalime karşı direnip sana koştular
Zalimin hayallerini zir-u zeber ettin,
Sana âşık olanlar meydanlara taşıp, coştular.
Ey kutsal tepelerin zirvesinde duran sevgili!
Rabbimin insanlara bir muştususun.
Ve ey mazlumun sessizce haykıran dili!
Sen müminlerin ölümden tek kurtuluşusun.
Şarkını winap listelerimin başına koydum,
Kitaplığımda en güzel kitaplar senin.
Şüheda ve ders-i hikmetten duydum;
Sensiz ölüdür anne rahminde cenin.
Ey hayallerin rengi, rüyaların süsü!
Mahşerde enbiyanın arkadaşısın.
Toprağa düşenlerin kırmızı örtüsü,
Dağlara çağrılan mazlumun azatlısısın.
Bazen atılan bir taşa gelen kurşunsun
Veya bir fedakârın sırtında bomba.
Bazen de özgürlüğe uçurulan kuşsun
Veya zifiri karanlığa yakılan lamba.
Sıradan hayatı taçlandıransın,
Taht-ı tağutu sallandıransın,
Ölümcül zehiri ballandıransın,
Hürriyete meşale tutuşturansın.
Nazlı gelinler gibi durma bana da gel,
Gel de kanımla boyadığım gelinlik giydireyim.
Her mahlûk sevginden bağlıyor bel,
Gel de seninle ölümü öldüreyim.
GEL DE SENİNLE ÖLÜMÜ ÖLDÜREYİM.
GELİN ŞEHADETLE ÖLÜMÜ ÖLDÜRELİM.
14/02/2009
Revan RiberKayıt Tarihi : 11.4.2010 13:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!