Bu kez Victor Hugo değil
Bu bizim sefiller,
Elleri bağlı, gözleri bağlı,
yıldızları sökmüşler gökyüzünden,
altından adamlar tutsak,
öbür taraf pas,
bir sahil kıyısı dinlentilerine durak,
elinde fırça, tuval,
asılan adamlar resmini çizmeyi unutmuş,
bir yüzü timsah derisinden daha kalın,
öbür yüzü sam amcanın bahçesinde armut dişler,
her sabah vakti bizim oralarda eşekler kişner,
ayır sapı samanı, radyolarda uzun eşek yarışması,
altı taksim, üstü şişhane, üstü virane,
Al Eyfel kulesi senin olsun gergedan suratlı adam.
Önüm, arkam, sağım, solum, sobe
Tutup ayaklarımdan çekti körebe,
Merhaba taş medrese,
Merhaba yusufiye
Yahu azıcık teşekkür mü etseydim
acaba bu adamlara,
Şiirin her mısrasına
giriyorlar bir yerlerden,
Damdan düşer gibi
düşüyorlar her taraftan,
Geriye kalan, adı eşkali belirlenmiş,
bir orman yangınından,
Dokuz şafakta, dokuz el,
rüyalarımızı bile bozan,
Artık gül açan bahçelerde oturmuyoruz
Mavileri silineli çok oldu bakır renkli gökyüzünün,
Bir fotoğraftan geriye kalan
Siyah beyaz anılar,
Vay şimşek başlı tutsaklık,
Vay ejderha suratlı gün,
Nasılda can düştünüz günümüzden,
Ellerimizde güneş taşımanın yorgunlukları
Tecelli erken baharlarda açan kabir çiçekleri,
Bir deste al, kokla, dokuz adam çıkar gökyüzüne,
Merhaba der sana kayıp giden bir yıldızın anısından,
Ve evimizin arka penceresinden,
Bir yusufçuk havalanır,
Gökyüzüne vurduğu kanat darbelerinde,
Uhdemize düşen
Sahipsizlik kervanında yürümek
Öteler kapalı park yeri yok,
Kalplerde boşaltılmış kırk bahar yağmurlarından
Ve acıların logaritmasından çıkan,
Kimsesizlik,
Vay benim anam, babam
Vay kimsesizliğin coğrafyasını
nasırlı avuçlarıma çizen şecerem..
Kudüs vuruldu,
Gün katil adamlar doğurdu,
Ay ikiye yarıldı bir zaman
Tur dağında vuruldu sevdam,
Bu kez geçemedik, kızıl denizi,
Bir dalga kıran oldu yüreğimiz cehillere
Acılar denizinde,
Her gün egale olur
Yeryüzü cehenneminde
Bazen bir eylül ikliminden dökülür mavi gözlü çocukların
baharlarına
Bazen bir Yahudi katilin katliamından dökülür.
Filistinli çocukların yüzüne..
Onlar vurur tempo ile, birileri düşünür,
Kına yaksak mı,
Be hey ahmaklar..
Ananızın köyde oturan inekleri yok mu,…..!
Kayıt Tarihi : 28.8.2006 19:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yaşanılan öyle şeyler vardır ki..yılllar geçsede üstünden tazeliğini korur... bir aşk hikayesi gibi..bir sevda gibi..denizin dalgaları gibi..gökyüzünün yıldızları gibi..herkes anlatır bitiremez..birde yaşanılan insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan olaylar vardır..hapishaneler..işkencehaneler..resmi kurumlar tarafınndan yapılır..hiç kimse irdeleyemez..yasaktır...adam keyfine göre evirir çevirir döver..söver..hatta öldürür..hiç kimse karışmaz..bana dokunmayan domuz bin yaşasın der...bir gün bu yılan yakınlarından bile geçse ürker..korkar..evinden dışarı çıkamazsın...bizim amacımız...insanın insanca yaşadığı bir ülke için...özgürlük mücadalesin için...kötü olanları resmetmek...saygılar
hissedenin,
düşünenin,
umur edenin yüreğinin yaşlarını,
kurşuna dönmüş öfkelerini,
soylu isyanını okuyoruz bu sayfada..
Sağol..
TÜM YORUMLAR (1)