Sefil Mehmet Destanı Şiiri - Sefil Mehmet

Bin iki yüz doksan üçde rus ordusu geldi.
Kahrile zabt ile her yeri aldı
Şarktan otuz altı kaza muhacir oldu
Sultan hamit sana bi tane kaldı

Ağlıyor analar ne gelir elden
Ah çeker muhacir deruni dilden
Hak bizi kurtarsın küffar elinden
Bin yıllık malımız düşmana kaldı

Yazıldı ülkeler olmasın rıza
Arzuhallar İstanbul’a yürüye
Versin hazineleri alsın geriye
Millet olan olmaz tufana düştü

Sıladan çıkarken döktük yaşları
Baktık dibe köşeye verdik borçları
Yüklettik köy altına indik göçleri
Orada bir figan çıktı el amana

Civar köylerin nası başımıza derildi
Bize gurbet eller yolu göründü
Oluyu geçtik Narman da Arasat kuruldu
Eyvah dedik kaldık ahir zamana

Ezelden yazılmış böyle fermanlar
Yaralar azgın kabul etmez dermanlar
Çıktık açığın dağına kesildi kurbanlar
O zaman kavuştuk dine imana

Orada bize gani oldu acımız
Tamam oldu iki gün iki gecemiz
Hayıf ki merhum oldu güzel hocamız
Biraz söngünlük geldi gümana

Ulan dedim bakın bunun çaresine
Merhem olmaz gurbet el yarasına
Ertesi gün indik hamam deresine
Elden ki bir şey gelmez hemen

Ulan dedim değişelim bu yurdu
Seyret cilik ile Osman gibi merdi
Erzurum içinde çökerttik derdi
Kimin bıçak vurdu dedim kimi kama mı ne

Ora da bazı çavuşlarımız hapiste yata
Komşularımız düştü zahmete
Emirname aldık gidelim Yozgat a
Orada öne düştüm dediler ki bu semâ ne

İndik Ilıca ya düştük isale derde
Daha bakıyorduk bu yurttan o yurda
Bir günün birinde indik Bayburt’a
Dediler ki Karahisarden gitmen
Başınız düşer derde

Bak şu Hasan dayının yüzünün akına
Bir gün bir gece de çıktık çimen dağına
Oradan indik aşkar ovasının bağına
Orada hasret kaldık çayır çimene

Orada gördüler mukim çareyi
Kimin allar giydi, kimin karayı
Bir günün birinde geçtik Zara’yı
Nice kavuşmadık mı acı sular ile toza dumana

Orada el kaldırdık durduk duaya
Yarabbi sen kavuştur bizi yuvaya
Sivas ı geçtk vardık artık ovaya
Nice kavuşmadık mı iri tumana

Muhacir cümle alemi boyladı
Araplar önünü şam da eğledi
SEFİL MEHMET de bu destanı söyledi
İçerimde yangın var dedim, dahi şam a ne